Ermeni tasarısının ABD Kongresi gündeme alınmasını engellemek için Washington'a giden üçüncü ve son TBMM ikna heyetinin açıklamalarını okurken öfkelendik. Sadece egemenliğimizi değil, ulusal onurumuzu da temsil eden TBMM küçük düşürüldüğü için. Gazeteciler heyet üyelerine soruyor: "Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'den randevu talebiniz oldu mu?"
Onlar boyunlarını bükerken Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy yanıt veriyor: "Heyetin temasları çerçevesinde Kongre üyelerinden randevu alırken,
Pelosi'nin ofisine de başvuruldu. Ancak hiçbir cevap gelmedi. "
Geçen ay giden ikinci TBMM heyeti de aynı muameleyle karşılaşmıştı. Ondan bir ay önce ilk TBMM heyeti de. O ilk heyetten önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de...
Kadın randevu vermek veya vermemek bir yana, görüşme talebini bile yanıtsız bırakıyor. Haydi Gül'ü anladık. Pelosi'nin huyunun suyunun belli olmadığı bir dönemde (Temsilciler Meclisi Başkanlığı koltuğuna yeni oturmuştu) randevu talebinde bulunuldu. Haydi bir ölçüdeilk TBMM heyetini de anladık.
Ya ikinci heyetin ısrarı ne demek oluyor? Hele hele üçüncü heyet bir kez daha "İstiskal" edilmeyi nasıl göze alabiliyor? Tam tersine, Meclis ve Türk halkı adına bir mesaj vermek için, Kongre üyelerinden randevu alınırken onun çizilmesi, ofisinin yanından bile geçilmemesi, daha doğru bir tavır olmaz mıydı? Hem sonra Nancy Pelosi'nin karakterini biraz olsun araştırma zahmetine girilmiş olsaydı, onun ABD'nin üç numaralı koltuğuna otururken verdiği mülakatlarda "Beni tanıyanlar asla geri adım atmayacağımı bilirler" dediği öğrenilecekti.
Tasarı gündeme gelir mi? Yine heyete dönelim. Gazeteciler soruyor: "Temaslarınızın sonucundan memnun musunuz?" Yanıt: "Çok memnun dönüyoruz. Dördüncü senatörün de tasarıdan imzasını çekmesini sağladık."
Tebrikler. Ama
tam da onların Washington'da bulunduğu günlerde 2008'deki başkanlık seçimleri için Demokrat Parti'nin en güçlü aday adayı gösterilen Senatör Hillary Clinton aynı tasarıya imza verdi. Ondan birkaç gün önce de Demokratlar'ın diğer aday adayı Barack Obama imzalamıştı.
Yine
tam da onların Kongre'de ikna turları yaptıkları günlerde Ohio Valisi Ted Strickland, Ermeni soykırımının tanınmasına ilişkin önergeyi imzaladı ve 24 Nisan'ı "Anma günü" ilan etti . Böylece, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili karar tasarılarını kabul eden eyalet sayısı 40'a yükseldi.
Bununla birlikte heyetin, AK Parti Antalya Milletvekili ve Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger tarafından seslendirilen bir görüşüne katılıyoruz: "Her ne kadar son dakikaya kadar sonucu kestirmek mümkün olmasa da, tasarının gündeme alınmayacağı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde ayrılıyoruz."
Bize göre de tasarının bu yıl Kongre gündemine getirilmesi olasılığı yüzde 50'nin altında. Pelosi iştahını başkanlık seçimleri yılı olan 2008'e saklayacak; çünkü o da adaylığını koymaya niyetleniyor.
Bu yıl Kaliforniya'daki "Etkinlikler"le yetinecek: Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger, 22-29 Nisan haftasını "Ermeni soykırımını anma günleri" ilan etti. Eyaletin çok sayıda Ermeni'nin yaşadığı 8 no'lu seçim bölgesinin milletvekili Nancy Pelosi de bu etkinliklerin en ön safında yer alacak.
Dediğimiz gibi, bu yıl tasarının gündeme gelmesi olasılığı yüzde 50'nin altında ama gelecek yıl yüzde 100! O nedenle önümüzdeki bir yıllık süreyi çok iyi ve akıllı değerlendirmeli, yeni politikalar geliştirmeliyiz.
Tabii küçük düşürülmeden!
Yayın tarihi: 22 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/22//haber,0056A834A3184E3882FB3F577F777F1B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.