DYP ve Anavatan tabanı 'samimiyet' bekliyor!

Merkez sağda birleşme beklentisi bir hayli yükseldi. Ancak riski de bir o kadar arttı. Eğer bu saatten sonra iki parti arasında biçimi ne olursa olsun bir birleşme gerçekleşmezse durum bugünün bile gerisine düşer.
Ve her iki parti de ciddi prestij kaybına uğrar.
Çünkü, bu talep sokaktan yükseliyor. Aylar önce her iki partinin belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri sık sık bir araya geldi ve ortaya ortak bir talep çıktı: "Samimi birleşme"...
İstanbul Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın şöyle diyor:
"Bu koltuk kavgasından bıktık. Millet bir güç arıyor, sarılacak bir dal arıyor. Ama her şey samimi olmalı. Daha baştan millete ayrılmamak üzere, kaynaşarak tek parti olacağı gösterilmeli."
Peki bu beklentiye ters gelişmeler yaşanırsa ne olur? Kemal Aydın onu da şöyle cevaplıyor:
"Son 20 yıl eskilerin senben kavgasıyla geçti. Şimdiki başkanlar eğer bir araya gelmezse aynı ithama onlar da uğrayacak. Bunu yukarıya söyledik; dedik ki 'Sokağa çıkamazsınız. Millet size selam vermez .' Son dönemde bir güven zemini oluştu. İki genel başkan arasında abi kardeş ilişkisi var. Şimdi olmazsa bir daha olmaz."
Doğrusu merkez sağda son iki ayda oluşan bu sıcak gelişme sokağa da dalga dalga yayıldı.
Ve ihtimal dahilinde olmayan "birleşme" arzusu toplumun her kesiminde konuşulur oldu.
Ancak taban istekli olmasına rağmen, tavanda ciddi bir sorun var.
Birleşmenin adresi neresi olacak?
Kuşkusuz iki ayrı siyasi yapının bir araya getirilmesi kolay değil. Ancak, toplumda sinerji yaratacak yeni birleşmeler güçlü siyasi iradelerin işidir. Bu nedenle bu süreçteki kilit isim Ağar'ın omuzlarındaki yük büyük.
Çünkü, Ağar'ın atacağı adım, sadece bugünü değil, yarının siyasi hesaplarını da değiştirecek.
Belki biraz da bu yükü dağıtmak için olsa gerek Ağar, merkez sağın siyasi aktörleriyle sık sık bir araya geliyor.
Bakalım siyasi liderler "dipten gelen dalga" nın gereğini yapacak mı?