Dünyayı ve içinde bulunduğu coğrafyanın gerçeklerini iyi değerlendiremeyen Barzani, Türkiye kamuoyunu tahrik edici açıklamalarına devam ediyor.
Bu arada Türkiye Irak'ta savaş halinde bulunan Amerika'dan daha fazla askerini düşük çatışmalı bir ortamda kaybediyor.
Kuzey Irak, Türkiye için ciddi bir tehdit olmayı sürdürüyor.
Bütün bunlar Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, 367 tartışmalarıyla birlikte Türkiye'yi gerilime sokan gelişmeler. İki olayı birbirinden ayırmak gerekir.
Türkiye'de siyasete şiddet yöntemini sokmak isteyen herkes etnik kökeni ne olursa olsun ülke çıkarlarına ihanet etmektedir.
Adı PKK veya DHKP-C olabilir, önemli değil.
İkinci olarak Kürtler adına siyaset yaptığını ileri süren ve Türkiye'nin üniter yapısını savunduğunu iddia eden
PKK'nın bugün uyguladığı siyaset Irak'tan Suriye'ye, Türkiye'den İran'a kadar geniş bir coğrafyada yaşayan Kürtlerin aleyhinedir. Üçüncü olarak Irak'ın Kürt nüfusu adına hareket ettiğini ileri süren Barzani'nin Türkiye'deki milliyetçi duyguları tahrik etmesi, üstelik şehit cenazelerinin birbiri ardına geldiği bir dönemde bunu yapması, tarihi bir hatadır.
Türkiye açısından bakarsak,
Etnik kimliğini barışçı yöntemlerle savunanlara saygı duymak esastır.
Şiddet unsuruyla siyaset yapanlara herkesin mesafe koyması bir zorunluluktur.
Kimin, hangi oyunu ortaya koyduğunu bilmeden, planlara alet olmak, tarihi bir hatadır.
Herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var.
1991'deki Körfez Savaşı'nın arkasından kabul edilen "No-Fly Zone" (Uçuşa Yasak Bölge), Irak'ın kuzeyinde yarı-bağımsız bir Kürt yapısı ortaya çıkarmıştır. Saddam'ın devrilmesiyle sonuçlanan savaş, bu yapının elini güçlendirmiştir ama bu kalıcı bir güç değildir.
Çünkü Amerikan iç politikasındaki gelişmeler sonucu, Amerikan askerleri bu bölgeden çekilirse bu yapının bir anlamı kalmayacaktır.
Ancak ister Amerikan askerleri varken, ister buradan gittikten sonra, Türkiye'nin bölgeye yönelik bir harekatı dünya çapında yankı uyandıracak, Ankara aleyhine tepkilere yol açabilecektir.
O nedenle, bölgede siyaset yapan, demokratik usullerin siyasette hâkim olması gerektiğine inanan herkesin, terörü bu coğrafyadan silmek için mücadele etmesinde büyük önem vardır.
Aksine inanan herkes kendi halkının ağır bir bedel ödemesine neden olur.
Tarih, böyle hatalarla dolu bir ders kitabıdır.
Yayın tarihi: 11 Nisan 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/11//haber,1BA26FB9B2C04E43A1246924390203AB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.