Havada karada

Erdoğan'ın Ankara'daki mitingle ilgili ilk tepkilerini Almanya'da öğrenmiştik. Başbakan, son derece rahat bir biçimde, "Demokratik haklarını kullanmışlar. Olay olmaması sevindirici" demiş ve oldukça "olgun" bir portre çizmişti.
Açıkçası ben de, "Tayyip Bey Köşk'e hazırlanıyor herhalde. Demek ki, Çankaya'da demokratik olgunluk dönemini yaşayacak" diye düşünmüştüm.
Tepkinin türü "sevindiriciydi."
Ancak ya Başbakan'la Almanya'ya giden meslektaşlarımız bizi kandırdılar, ya da Erdoğan Ankara'ya inince tavır değiştirdi.
Uçaktaki "Demokrat" Erdoğan gitti, yerine "Tahammülsüz" Erdoğan geldi. Parti grubunda yaptığı konuşmada mitinge, mitingi düzenleyenlere, mitinge katılanlara ağır ifadelerle yüklendi.
Nereye çeksen oraya gidecek sözler kullandı. Doğrusu hem üzüldüm, hem şaşırdım.
Bir lider, bu kadar tahammülsüz olmamalı. Ve nedense Mesut Yılmaz'ı hatırladım. O da tam tersine seyahatlere giderken uçakta eser yağar gürler, yere inince ayakları yere basar yumuşardı.
Hatta biz de gülerdik, "Karada mülayim, havada sert" diye.
Anlaşılan Tayyip Bey de durum tam tersi.