kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
YILMAZ ÖZDİL

Uzlaşma...

"2002 seçiminde halkın iradesiyle oluşmuş bir Meclis var, Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis seçer."
Doğru mu?
Doğru.


Bu çerçevede bakalım.


2002 seçiminde...
DYP, Meclis'e girebildi mi?
Giremedi.
Anavatan, Meclis'e girebildi mi?
Giremedi.
Bu iki partiyle görüşülüyor mu?
Görüşülüyor.
E o zaman, Meclis'e giremeyen MHP ile neden görüşülmüyor?

Halkın iradesi ise, mevzu...
"Görüşülmeyen" MHP, "görüşülen" Anavatan'ın iki misli oy almadı mı?

Denilebilir ki, "MHP'nin milletvekili yok, ondan görüşülmüyor."
Peki, Genç Parti?
O da Meclis'e giremedi.
Ama milletvekili var.
Niye görüşülmüyor?

(Düşünsenize fotoğrafı...
Recep Tayyip Erdoğan kapının zilini çalıyor, ding dong, Cem Uzan açıyor...
- Hayırdır, niye geldiniz?
- Desteğinizi isteyecektik de...
Ölürüz gülmekten herhalde.)

Ya da ne bileyim...
Bıraktık DSP, DTP, Saadet, BBP gibi, halkın yüzde 15'ini temsil eden köklü partileri...
2002'de Halkın Yükselişi diye bir parti bile yoktu ama bugün, kapı gibi milletvekili var... Üstelik, benim Cumhurbaşkanı adayım... Yok mu sayılacak?

Ya CHP?
Meclis'in kurucusu.
Cumhuriyet'in kurucusu.
Oysa, oy.
Vekilse, vekil.
Neden görüşülmüyor?
"Bize ağır hakaret ettiler, onun için görüşmeyeceğiz" deniyor.
Mazeret buysa eğer...
Erkan Mumcu hakaret etmedi mi?
Hatta mahkemelik olmadınız mı?

Nedir bu işin kriteri?
Anlayan var mı Allah aşkına?