kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
EMRE AKÖZ

Bedeni "Köşk'e çıkalım" diyor

Koltuk mücadelesi siyasetçileri canlı tutuyor. Bunun gayet somut bir nedeni olduğunu sanıyorum: Adrenalin . O gerilim, o heyecan içinde vücut adrenalin pompalıyor. İnsan diri kalıyor.
Öte yandan iktidar olmanın, örneğin başbakanlık koltuğunda oturmanın müthiş yıpratıcı bir yönü var. Sabahın köründe başlayan mesai, gecenin geç saatlerine kadar sürüyor. Siyasetçi oradan oraya koştururken, hem bedenen, hem zihnen olağanüstü yoruluyor.
Örnek mi? Başbakan Erdoğan'ın 2002'deki fotoğraflarına bakın ve onları bugünkü haliyle karşılaştırın. Sanki aradan dört buçuk değil, 14 buçuk yıl geçmiş gibi.
Büyük olasılıkla önünüzdeki seçimlerden AKP tekrar birinci parti olarak çıkacak. Alacağı sandalye sayısı tek başına iktidar olmaya yetmeyebilir elbette. Ancak koalisyon hükümeti kurulursa, başbakanlık koltuğunda büyük olasılıkla yine AKP lideri oturacak.
Acaba Erdoğan dörtbeş yıl daha başbakan olarak kalabilir mi? ' Siyasi' açıdan değil, ' bedeni' açıdan soruyorum: Vücudu bu yükü kaldırabilir mi? Fıtık ve tansiyon gibi arızalar başladı bile...
Erdoğan'ın bedeni dile gelse, " Çankaya'ya çıksın, ben de biraz dinleneyim " diyecektir.
Hoş Erdoğan, " Köşk yan gelip yatma yeri değildir " diyerek Turgut Özal ve Süleyman Demirel gibi ' aktif' Cumhurbaşkanı olacağının sinyallerini veriyor ama Köşk'ün koşuşturma yeri olmadığı da aşikâr. Biraz dinlenir.