AF Örgütü'nden sansür uyarısı

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Nokta Dergisi'ne yapılan polis baskınının basın üzerine uygulanan sansür tehlikesini artırdığını açıkladı.

Baskını, gazetecilerin özgürce çalışmasının engellenmesinin örneği olarak değrelendirilen örgüt, baskının Askeri Savcı'nın isteği ile başlatılmış olmasının ise endişe uyandırıcı olduğunu belirtti.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Nokta Dergisi'ne 13 Nisan 2007 tarihinde yapılan polis baskınla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan polis baskınının askeri savcının şikayetiyle başlatılmış olmasının ifade örgürlüğüne yönelik kaygı verici bir ihlal olduğu savunulan açıklamada, baskının 5 Nisan tarihinde dergide yayınlanan "bazı sivil toplum kuruluşları ile bazı TSK mensuplarının arasındaki ilişkinin araştırıldığı" haber yüzünden olduğu iddia edildi.

Açıklamada şöyle denildi: "Görünüşe göre, bu haber Nokta dergisinin gizli askeri bilgilere ulaşmış olduğu şüphesini uyandırıyordu. Genelkurmay Başkanı makamına bağlı askeri savcının bir şikayeti üzerine Bakırköy Adliyesi savcısının arama izni ile terörle mücadele birimi dahil yaklaşık 50 polis memurunun derginin ofislerine girdiği bildirilmiştir. Askeri savcı derginin ofislerindeki bilgisayarlarına el koyma yetkisi veren izin talep etmiş olmasına karşın verilen izin sadece dosya kopyalamayı kapsamaktadır. Bununla birlikte Uluslararası Af Örgütü, Nokta personelinin belli bir süre için bilgisayarlara erişiminin engellendiği öğrenmiş bulunmaktadır."

Gazetecilerin bilgileri yaymak, tartışmaya açmak ve diyaloğu kolaylaştırmak gibi çoğulcu bir bakış açısına dayanan, bireylerin ve grupların fikirlerini özgürce açıklayabileceği ve bilgi paylaşımı yapabilen demokratik bir toplum oluşturan faaliyetler için vazgeçilmez olduğu belirtilen açıklama şu görüşlerle sona erdi: "Uluslararası Af Örgütü, Nokta Dergisi baskınını, gazetecilerin ve diğerlerinin özgürce çalışmalarının engellenmesinin bir başka örneği olarak değerlendirmektedir. Bu baskın, özellikle askeriye tarafından başlatıldığı için endişe uyandırmaktadır, zira Af Örgütü bunun yükselen askeri müdahalenin bir göstergesi ve muhalif sayılabilecek görüşleri meşru olarak açıklayanlara yönelik artan baskının bir göstergesi olarak değerlendirilebileceğinden korkmaktadır."

CHA