kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Nisan 2007, Pazartesi
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
İşte 'Avşar Kızı'nın köyü ve doğduğu ev
SAVAŞ AY
Usta gazeteci Savaş Ay, Hülya Avşar'ın 43 yıl önce dünyaya 'Merhaba' dediği; samanlıktan bozma köy evini gezdi. Güzel sanatçının yakın akrabaları, "Hülya'nın doğumunu köy ebesi ve köy kadınları yaptırdı. Onun beşiğinde sonra 15 bebek daha büyüdü" dedi..
Celal Avşar, Ardahan'ın Hasköy Kasabası'nda doğup büyüdü. Boylu boslu, yakışıklı, özü sözü düzgün bir adamdı. Köyde ve çevrede pek çok güzel kızın gözü gönlü vardı onda. Ama o tek bir kişiye düşürmüştü yüreğini. Yakın bir köyde hemşirelik yapan Emral Kız'a... Ama bu aşkı karşılıksız kalmıştı. Emral Hemşire bir an önce zorunlu hizmetini bitirmek, Ardahan'a gidip orada çalışmak istiyordu. Celal Bey başka çare kalmadığını anlayınca son kararını verdi. Emral Hemşire'yi kaçıracaktı.

TEZ ZAMANDA O DA SEVDİ
Öyle de yaptı. Bir gün aniden karşısına çıktı ve maceralı bir şekilde kaçırıverdi sevdiği kızı. Önce çok korkan, beraberliği hiç istemeyen Emral Hemşire, sonunda sevdi bu yiğit delikanlıyı. Tez zamanda o da erine, erkeğine aşık oldu ve mutlu bir çift oluverdiler. Bu mutluluğun tacı güzel yüzlü, güzel gözlü bir kız bebenin doğmasıyla takıldı. Küçük Hülya doğdu oturdukları köy evinde. Bebeğin güzelliği öylesi dil destanı olmuştu ki; civar köylerden, kasabalardan gelip görenler oluyordu minik Hülya'yı.

KADERİ DEĞİŞMEDİ Kİ!
Aradan kocaman on yıllar geçti. O çevrenin en güzel çocuğu olan 'Hülya Kız' artık Türkiye'nin en güzel, en ünlü ve en başarılı kadınlarından oldu. Hülya Avşar oldu yani. Her şeyi gelişti, değişti onun. Ama babasının annesini kaçırıp gelin ettiği, orada doğup, beşiğinde, bahçesinde, tarlası çamurunda büyüdüğü o köy; eski adıyla Hoçivan şimdiki adıyla Hasköy'ün kaderi pek değişmedi. "Nereden biliyorsun?" demeyin, gözlerimle gördüm çünkü. Geçtiğimiz hafta; 'Okulda Her Şeyim Var' kampanyası için dolaştığım Ardahan'da rastlantı eseri girdim; Hülya'nın köyü olduğunu öğrenince iyice inceledim o köyü. İlk durağım, Avşar Kızı'nın dünyaya 'Merhaba' dediği yer yani samanlıktan bozma, tek katlı, yığma taştan köy evi oldu. Evde kimi yengesi, kimi büyük halası, amcası ve yakın akrabası olanlar karşıladı beni. Oda oda dolaştırdılar, anlattılar.

TAŞTAN TUVALET HALA DIŞARIDA
"Bak burası köy ebesi ve köy kadınlarının Hülya'nın doğumunu yaptırdıkları oda. İşte şu da beşiği. Burası büyük dede Sürmeli Avşar Bey'in otağı. Anası Hülya'yı bu en sıcak odada, yani burada emzirirdi. Hülya bu kilimlerin, yollukların üzerinden sahanlığa, taşlığa emeklerdi" dediler ve anlatmaya devam ettiler: "Doğduğunda bir incir ağacı dikmiştik, nasıl da büyüdü boylandı görüyor musun? En sevdiği yer bu kilerdi. Taş ocakta sütleri, paparaları pişerdi. Dedesi Sürmeli Avşar Bey, Hülya için kurdu şu salıncağı. Daha sonra o salıncakta sallanarak büyüdü bir dolu çocuğumuz. Zaten Hülya'nın beşiğinde de en az 15 bebek yattı ardından. Tuvaletimiz aynı bak. Dışarıda, taştan ve köhne..." Sonra köy ilköğretim okuluna götürüyorlar beni. Dünya kıymetlisi öğretmenlerle, aksi huylu müdireyle, afacan ama cin zekisi öğrencilerle tanışıyorum. Birkaç akrabasını getirip görüştürüyorlar Hülya Avşar'ın.

HAZAL'I YAZIN BİR KENARA...

En küçükleri Hazal adlı bir kız. Bilmem Hülya bile bu yaşında bu kadar güzel miydi? Ajanslar, yapımcılar görünce; gidip ille de bulacak, ailece alacaklar bu kızı. Yazın bir kenara, bu küçük kızın da fırsatı olursa, Hasköy'den '2. Hülya olarak' gelecek sanat dünyamıza...

Köyde akrabaları çok Hülya Avşar'ın. Hepsi de sitemli 'Avşar Kızı'na. Çünkü hiç gelmemiş, ziyaret etmemiş doğup büyüdüğü köyü. Bir defa olsun gelse, görse ya buraları. Ona sarılsak, öpsek koklasak ya" diyorlar. Bunca para kazanıyor, vergi rekorları kırıyor. Okuluna taş üstüne taş koyacak bir yardım yapmaz mı insan? Okula, çocuklara bir şey göndermez mi? Kendisi de bir anne. Bilir anaların ne çektiğini. Peki neden bilmezden gelir, anlamıyoruz" diyorlar.

Haberin fotoğrafları