Gülüş Gülcügül Türkmen üçüncü albümü için çalışmaya başladı.
Kalbimden geçen şarkılar
Bettyween, İngilizce between sözcüğünden mülhem, Gülüş Gülcügül Türkmen'in sahnede kullandığı isim. Kelime 'iki arada kalan'ı ifade ediyor. Bu kelimenin onun yaptığı müzikle tek ilgisi; 16 yıl yaşadığı Belçika'dan Türkiye'ye dönen bir insanın ruh halini anlatması. Yoksa yaptığı müzik itibariyle arada kalmışlığı yok, hissiyatını iyi yansıtıyor. Basında onun için söylenen sözler, 'farklı, popüler kültüre meydan okuyor, alternatif' şeklinde uzayıp gidiyor. Farklı olduğu doğru, ama farkı ne? Alternatif olduğuna hiç şüphe yok ama yine de mesele bununla bitmediği için Gülcügül konuşmaya başlıyor: "Aslında kavramlar üzerinden konuşmak çok açıklayıcı olmuyor, herkesin kafasındaki kavram farklı. İkinci albümüm Bitter çıktığında 'Türkiye için piyasanın dışında, dinlenilmesi zor,' dediler. Yurtdışında ise tam tersini söylediler". Gülcügül, Türkiye'de özellikle medyanın yaptığı müzikle değil, ona isim koymakla meşgul olduğunu söylüyor. Ama yine de işleri kolaylaştırmak için icra ettikleri müziğe 'oda popu' adı vermişler. Burada vurgu, odada yapılan pop değil tabii. Daha küçük bir grupla da (akustik gitar, çello, vokal) bu işin yapılacağına inanmak burada bahsedilen. Gülcügül'ün yaptığı müziğin bir odaya sığacağını da sanmayın. Değişik enstürmanlar kullanması, tabla dersi aldığı zamanlarda Hint müziğini işin içine sokması, caza el atması, Comfortable Pain gibi şarkılarında dünya meselelerine kafa yorması bir yana, Audiofact, Transsonance gibi gruplarla kendi deyimiyle 'özgür doğaçlama' yapmışlığı da var. Özgür doğaçlama onun için birlikte çalışarak, insanların ruh hallerini ortaya çıkarmak demek. Gülcügül'ün, 2003'de çıkardığı In Betty Ween (elec-trip) ve Bitter adlı iki albümü var. (internette, kendi sitesi üzerinden belli bir ücret karşılığı download ediliyor) Üçüncüsü için hazırlıklara başlamış ama şu anda 'Türk müziğinde kabuğundan çıkmaya çalışan kadınlar' başlıklı bir belgesel üzerine çalışmak istiyor. Kadın vokaller onun için ezelden beri önemli bir mesele. Laura Anderson, Björk, Ani Di Franco, Meredith Monk onun için vokallerinin güzelliği bir yana, ruh hallerini açık eden ses teknikleriyle önem taşıyor. Zaten Gülcügül'ün müziği için de "Hissetiklerini yapıp onu 'yoldan çıkartmak' isteyenlere kulak asmıyor," demek yeterli.
Alternatif: Son albümünde bir şarkı hariç davul kullanmadı, Hint müziği, pop ve cazı harmanladı. İkinci albümünü internet üzerinden satışa sundu. Çeşitli gruplarla deneysel çalışmalar yaptı. From Constantinople to İstanbul adlı, çoğunlukla deneysel çalışmaların yer aldığı albümde bir şarkısı var.
Kime benziyor: Meredith Monk, Laura Anderson.
Bilgi: www.bettyween.com adresinden onunla yapılan röportajları görebileceğiniz gibi, şarkılarını da download edebilirsiniz.
Yayın tarihi: 14 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/14/ct/haber,6E4A3C4959FD462A9041A9406EEA1E55.html
Tüm hakları saklıdır.