ÖNÜMÜZDEKİ cumartesi günü
Ankara'da bir miting var. '
Cumhuriyete bağlılık' gibi lanse ediliyor ama gerçeği herkes biliyor: Askeri kışkırtarak, Başbakan
Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek. Sandıkta yapamadıklarını, süngüyle yaptırmaya çalışmak.
Mitingin görünürdeki öncülüğünü de Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı
Şener Eruygur yapıyor. Eruygur'un nasıl bir geçmişi olduğunu defalarca yazdık:
2002-2004 yıllarında Jandarma Genel Komutanı görevindeyken hükümeti devirmek için uğraşan bir emekli orgeneral.
Bu kişi şimdilerde YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç ile işbirliği içinde. Rektörler aracılığıyla öğrencileri harekete geçiriyorlar.
Ancak: Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın konuşması, bu mitingi düzenleyenlerin ve katılacakların heveslerini kursaklarında bıraktı.
Çünkü Büyükanıt'tan sert ve sivri bir konuşma bekliyorlardı.
Böylece mitingi yoğun bir şevk ve heyecanla yapacak; daha gür biçimde bağıracaklardı. Büyükanıt'ın konuşması ise mitingin siyasi etkisini neredeyse sıfırladı. Gösteri artık '
olması gereken' seviyeye, yani '
demokratik ve hukuki bir hak' zeminine inmiştir.
Ancak yine de
provokasyonlar olabilir. Bu nedenle hükümetin çok dikkatli bir biçimde davranması gerekiyor: 14 Nisan mitingine katılacaklar, burnu dahi kanamadan meydana gelmeli, bir çizik dahi almadan evlerine dönebilmelidir.
Bir anekdotla bitireyim:
Çarşamba günü
Kadıköy iskelesinde, vapurdan inen yolculara miting bildirisi dağıtan kızlar gördüm. Bildiriden bana da veren kıza, "
Ne yani... Darbecilerin ardından mı yürüyeceksiniz? Aferin size, aferin! " dedim.
Kız bir an dondu kaldı. Ben yürüyüp giderken arkamdan seslendi:
"
Biz Atatürkçü gençleriz ."
Beş on yıl sonra, "
Darbe heveslileri bizim samimi Atatürkçülüğümüzü nasıl da kullanmışlar " diye hayıflanacak ama iş işten geçmiş olacak.
Yayın tarihi: 13 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/13//haber,A585B50CE8B34C30B09CF67D61B4AF6A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.