Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra genel seçim 4 Kasım'da zamanında mı, yoksa erkene alınıp temmuz ayında mı yapılacak? Bu soru piyasalarda sık sık konuşulmaya başlandı bile. Bu ihtimali dört ay önce ilk kez bu sütunda okurlarım okumuştu. Şimdi de Erdoğan Hükümeti'nin en etkin iki Bakanı, Abdullah Gül'ün ve Ali Babacan seslendirdi. Abdullah Gül, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması halinde Başbakanlığına kesin gözü ile bakılıyor . Demek ki, Abdullah Gül, Erdoğan sonrası hükümet kurma ve genel seçimi erkene alma senaryosunun altyapısını oluşturmaya başlamış bile.
Genel seçimin 4 Kasım'da zamanında yapılması halinde, kalan 5.5 aylık süreçte eğer Erdoğan Köşk'e çıkmış ise, bunun sonuçları gündemde tutulacak ve AK Parti'nin yıpratılması kaçınılmaz. İkincisi, kasım ayında yapılacak bir genel seçimde, yeni hükümetin kurulup güven oyu alması ocak ayı ortalarını bulur ki bu da ek bütçeyi gündeme getirecek. Bunun yaratacağı sıkıntılar önemli olmasa bile ekonomiyi olumsuz yönde etkileyecek. Bu iki gerekçenin yanında, AK Parti'yi erken seçime götürmesi için bir başka önemli neden de bulunuyor. Seçimin temmuz veya ağustos ayında yapılması halinde, AK Parti seçmenleri tatilde olmaz, olsa bile mutlaka gelip oy kullanır. Diğer taraftan, CHP ve DYP'nin seçmenleri ise, büyük olasılıkla yurtdışı veya Bodrum, Marmaris, Kuşadası ve Antalya'da tatilde olacak. 'Benim oyumla mı CHP veya DYP iktidar olacak' anlayışıyla istirahatini bozmaz ve gelip oy kullanmaz. Bu da AK Parti'ye yarar. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk iki turda 367 sayısını bulmaz ise, 8 Mayısta'ki üçüncü turda AK Parti'nin gösterdiği aday kimse, 276' nın üzerinde oy alacağı için Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Ertesi gün de TBMM toplanıp 60 gün sonrası için erken seçim kararı alırsa hiç kimse şaşırmasın.