kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Nisan 2007, Cuma
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
BALÇİÇEK PAMİR
İhanetin adabı
Ne Cumhurbaşkanlığı seçimi ne Kuzey Irak, ne 14 Nisan Mitingi ne de darbe günlüğü... Halkımız magazin konuşuyor. Son iki gündür sokakta, alışverişte, kuaförde, takside kiminle sohbet etsem konu dönüp dolaşıyor...
Hüsnü Şenlendirici-Deniz Seki'ye ya da Tamer Karadağlı ile karısı Arzu Balkan'a geliyor.
Kadınlar tepkili! Efendim adamların aldatmalarına göz yumarsan olacağı buymuş.
Bir kez taviz verdiğin zaman gerisi gelirmiş.
"Üstelik aldatmanın da bir adabı varmış."
Ne? (Buraya bir parantez açma gereği duydum çünkü hemen herkesin dilindeki aldatmanın da bir adabı lafına gerçekten de çok gülüyorum. Ne demek o? Hani Derya Tuna'nın magazin dünyamıza kazandırdığı laf gibi mi? Evlilik dışı beraber yaşam yerine "Seviyeli birliktelik" demişti. Hatırladınız mı? Bu da aldatmanın adabı, o hesap işte!)
Erkekler ise yakalanan hemcinslerine ateş püskürüyor: "Yap da, müptezel olma be kardeşim!"
Konuşanların çoğu ne kadar ikiyüzlü davrandıklarının farkında bile değil.
Kadınlar kendi başlarına geleni önemsemiyor. Varsa yoksa ünlülerin hayatı.
En büyük haksızlığın da Arzu Balkan'a yapıldığını düşünüyorum. Tek suçu sevdiği adama sahip çıkmaya çalışmak!
Kim ne derse desin seviyor kocasını. Üstelik bir de çocuğunun babası.
Kim suçlayabilir ki ilişkisini sürdürmeye çalışıyor diye. Herkesin cehennemi kendisine!
Kendiyle baş başa kaldığında ne hissettiğini kim bilebilir ki? Üstelik bu seferki ayrılık kararını olaylar afişe oldu diye aldığını düşünüyorum.
Geçenlerde bir kokteylde kendisine dönmüş kameraların ışığı altında, açık vermemeye çalışarak konuşuyordu.
Magazinciler soruyor "Kocanızın ihaneti hakkında ne düşünüyorsunuz?"
Ne desin ki? Böyle bir soruya nasıl cevap verilir? Herkes Hüsnü Şenlendirici'nin eşi gibi olabilir mi?
Çoğu kadın ihaneti yaşıyor.
Ama ayrılık kararlarının arkasında ihanet mi var? Sanmıyorum.
Galiba bizleri rahatsız eden ihanetin ortaya çıkması.
Erkeklere gelince...
Onların keyfi yerinde. Tek amaç yakalanmamak!
Biz kadınlar maalesef bu konuda da onların dünyasında kendimize yer edinmeye çalışıyoruz. Üstelik erkekleşerek oynuyoruz bu oyunu. En kolay yola başvurup hemcinslerimizi suçluyoruz:
"Kadın affetmeyecekti!"
Peki ya hırsız?
Onun hiç mi suçu yok?