|
|
'Şarkı söylediğimde hem adamı ağlatırım hem adamın anasını!'
-Bir albüm çıkardınız, veliaht kavgaları başladı. Nedir bu? - Hiç konuşmak istemiyorum bu konuda. Bu benim sınırlarımın dışında.
- Diyelim ki beş sene sonra bıraktınız müziği; kim sizin yerinizi doldurabilir? - Ben değil, onu halk tayin eder. Ayrıca kimse kimsenin yerine geçemez. Bir Zeki Müren var mı bugün? Kimi koyacaksınız yerine? Bu tevazu göstermedir, sadece o yükseklerdeki adam kendine göre bir tevazu gösterir, sevdiği gençlere böyle bir laf eder. O laf öyle kalır; uzatılmaz bu! Bu cümleyi öyle orasından burasından tutar çekiştirirsen, sana o cümleyi söyleyen kişiden bir tek cevap alamazsın.
-
Siz kimi beğeniyorsunuz peki? - Sana global bir şey söyleyeyim.. Globali de yeni öğrendim bak (gülüyor). Ben herkesi dinlerim...
- Eskiden de böyle politik miydiniz? - Yok ablacım ben hep böyleyim.
- Nasıl bir ruh haliyle yapıldı bu albüm? 30 yılın bütün artıları var mı içinde, içinize sindi mi? - İçime sinmeyen hiçbir şarkıyı alıp da kasetime koymam. Bir felsefem vardır; şarkıcıyı ayakta tutan iyi bir bestedir. İyi bir aktörü iyi bir senaryo ayakta tutar. Aktör isterse Al Pacino olsun; iyi hikâye olmazsa kendini nasıl gösterecek? Yani 30 yılın değil her yılın hakkını veren bir albüm bu. Bundan önce single yaptım, dört şarkının dördü de tavan yaptı. Bu ne olacak? Zenginin malı züğürdün çenesini yorar ya, ben de bu konuda kendimi zengin görüyorum. Fakirler de çenesini yoruyor! Ben iyi şarkı söylerim arkadaş. Sahneye çıktım mı hem adamı ağlatırım hem de adamın anasını ağlatırım!
|