|
|
Soyadının hakkını veriyor
'Tilki' olan soyadını, gençlik yıllarında mahkeme kararıyla değiştiren Nuri Okutan, Siirt ve Sakarya valiliği dönemlerinde kişisel çabalarla her iki kent için de büyük ilerlemeler kaydetti. Kazandığı 100 bin dolarlık Vehbi Koç Ödülü'yle okul yaptıran genç ve başarılı vali, şimdi de 'sorunlu' ilimiz Trabzon'a atandı.
'Riski severim'
Dink cinayetinin ardından Trabzon'a atanan Vali Nuri Okutan, Sakarya'daki makam masasını topladığı son iki saati bizimle paylaştı. Okutan, Trabzon'da kendisini bekleyen şeyin 'risk' olduğunu belirtiyor ama bunu söylerken bile gözlerinin içi parlıyor.
-Trabzon'a atanmak herkesin harcı değil. Öğrenince ilk kimle paylaştınız? - Yerimde kalmayı bekliyor, Trabzon ihtimalini de düşünüyordum. Trabzon olduğunu duyunca ilk önce eşimle paylaştım, daha sonra da babamı aradım.
- Babanızın büyük bir çiftliği varmış? - Dedemin, babamın, amcamların ve bizim. Biz aslen Antalyalıyız, ama Isparta'da yerleşmiş durumdayız. Ben Isparta Eğirdir doğumluyum. Çocukken Eğirdir'de dedemin büyük bir çiftlik evi vardı. Bizim arazi çok geniş ve içinde yabancı kimsenin arazisi yok. Benim de orada arazim, traktörüm, işçim var. Elmacılık yapıyorum.
- 'Çiftçi çocukluk'un tadı damağınızda mı hâlâ? - Öyle tabii... Çocukluğumda okula gittiğim köyle aramızda bir vadi vardı. Dağ kenarından yürürdük, aradan da bir kanal geçerdi. Tehlikeli bir yol. Kar, kış olduğu zaman eve dönemezdik. Okulun orada yaşayan yakınlarımız vardı. Eve dönemeyince hüzünlenir, karşıda gidemediğim köyümü seyrederdim. Bir gece bile ayrı kalsam özlemini çekerdim. Zaten 12 yaşında da öğretmen okuluna yatılı gittim.
- Orada daha büyük bir özlem mi yaşadınız? - Hakikaten özlem duygularımın tavan yaptığı yıllar oldu onlar. Belki her yatılı çocuk gibi ışıklar sönünce, yorganı başıma çekip gözyaşı dökerdim.
- Kitap sevgisini o yıllarda mı kazandınız? - Aslında bizim Manavgat'taki yakınlarımızın soyadı Okutan. Eğirdir'e gelmeden önce, Cumhuriyet yıllarında okutma işiyle meşgullermiş.
- Soyadınız Tilki iken, siz de Okutan yaptırmışsınız. Buna neden gerek duydunuz? - Dedem kurnaz bir adam, Eğirdir'de kaldığı süre içinde de ona Tilki Ahmet diyorlar. Tam o sıra soyadı kanunu çıkıyor. Telefon da yok, diğer akrabalarının hangi soyadını aldığını öğrenemiyor, nüfus müdürlüğüne lakabını soyismi olarak yazdırıyor. Çok geçmeden de vefat ediyor. Babam saygısından ötürü değiştirmedi soyadını fakat bizim jenerasyon Manavgat'taki sülalemizle bütünleşmek istedi. Şimdi ailenin yüzde 80'i teker teker dava açarak Tilki soyadından, Okutan'a geçti.
- Üniversite sonrası dilinizi geliştirmek için İngiltere'de bulunmuşsunuz. Oradaki öğrenciliğiniz nasıl geçti? - 23-24 yaşlarındaydım. Yalnız başıma üç dört tane farklı İngiliz ailenin evinde kaldım. Hepsi çok kibar insanlardı, Türk olduğum için bana doğu kökenli yemekler yapmaya çalışırlardı. Mısır, patates, Hint yemekleri pişirirlerdi. Dostluğumuz sürdü, ilk vali olduğumda bile görüştük, yazıştık, fakat o en sevdiğim yaşlı çift vefat etti.
'BEN BALIKÇIYIM'
- Sizi hayatta en etkileyen kitap hangisi? - Ahmet Lütfü Kazancı'nın Üvey Anne'si. Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu ve bütün Kemalettin Tuğcular...
- Ne yer, ne içersiniz? - Ben balıkçıyım. Çok balık yerim. Ancak her gün olsa yiyeceğim şey bulgurdur. Hanımım çok sıkışmış, yemek yapamamışsa hemen bir bulgur pilavı ve yoğurt isterim.
- Yemeği ille eşiniz mi yapsın istersiniz? - Evet, yardımcısı var ama ben onun elinden yemek isterim ve eşimin yapmadığı yemeği derhal anlarım. Hani bazen tarif edip de yaptırmışsa, ne kadar katkısı olduğunu bile anlarım, elini bilirim, o yüzden eşim yapsın isterim.
- Hangi takımı tutarsınız? - Yatılı okulda 12 yaşından itibaren Anadolu takımı diye Trabzonsporluydum. Sınıftaki arkadaşlarım da Galatasaray ya da Fenerbahçe'yi tutardı. Birkaç arkadaşımla kavgaya tutuştuk. Trabzon için çok dövüştüm. Büyük bir kavganın ardından kırıcı olduğumu fark ettim. Üzüldüm ve arkadaşlarla karar aldık, takım tutma işini askıya aldık. Sonraları Trabzon'a biri laf ederse, "Artık ben takım tutmuyorum," deme noktasına geldim. Çünkü resmen dövüşüyordum. Bu halimi beğenmedim. Taraftarlığımı dondurdum. Okuldan sonra da göz ucuyla ama sürekli dikkatli davranarak, bir sürtüşmeye meydan vermeden Trabzon'u takip ettim. Şimdi de güzel bir tesadüf oldu.
- Soruları rahatlıkla yanıtlamanızdan anlıyorum ki, tanınmaktan çekinmiyor, belki de istiyorsunuz? - O kadar doğal yaşarım ki. Saklamam, gizlemem, çekinmem. Her şeyde doğallığı tercih ederim. Doğal sabunla yıkanır, doğal yiyecekleri tercih ederim. Hareketlerimde de ekolojik tarım gibi doğalım.
Şebnem AKSON
|