Türkiye 'Veliaht'ını seçiyor!
Tatlıses'in veliahtı kim olacak? İşi gücü bıraktık, bu meseleyle uğraşıyoruz. Hiç bozulmayın. Siz de Seda Hanım'ın kısa eteklerini makasla kesseydiniz, sizi tartışırdık.
Malumunuz, Osmanlı Sarayı'nda şehzadeler arasında "Padişah kim olacak?" diye ciddi mücadeleler olurdu. Hatta sırf bu mücadeleler, koskoca imparatorluğu tahrip etmesin diye, bugün tasvip edilmesi pek mümkün olmayan yöntemler geliştirilmişti. Şu sıralarda da ortalığı toz duman eden bir 'veliaht' tartışması yaşıyoruz ki evlere şenlik... İbrahim Tatlıses, artık 'imparator' payesini nasıl aldıysa almış, kendine 'veliaht' tayini için kolları sıvamış; Seda Sayan himayesindeki Nihat Doğan ile Mehmet Ali Erbil'in müstakbel damadı Alişan arasında, ortaya karışık Mahsun Kırmızıgül'lü bir atışmanın müsebbibi olmuş vaziyette. Seda Hanım'ın kısa eteklerini keserek Türkiye gündemine oturan Nihat Doğan'ın karşısında, rol arkadaşı Çağla Şıkel'le atışmaya başlayan Alişan var; Mahsun Kırmızıgül ise Güneri Cıvaoğlu'ndan 'Romantik Doğulu' payesi alarak ayrı bir kulvardan ortamlara akıyor. Taraflara "Allah kolaylık versin," demekten başka çare yok tabii. Yalnız, bazı hususlara dikkat çekmesem, sanki her şey eksik kalacakmış gibi, üstüme vazife olmayan bu tuhaf tartışmaya da kıyısından dahil oluyorum, izninizle.
FANTEZİ ADAYLARI Bir kere, arada Berdan Mardini kaynamasın lütfen. Daha geçen gün, bir kitapçıda dolanırken kendisine çevrilen magazin kameralarına, "Ağabeyim tarihçi, tarih kitaplarına bakıyorum arada bir, hayvanlar âlemi falan..." diye müthiş bir demeç verdi ve gecenin bir yarısı, magazin programı izleyen hayranlarını (misal beni), koltuktan düşürdü. Fantezi müziğimizin gerileme devrinde müthiş bir veliaht olamaz mı Berdan Bey? Hakkını yemeyelim yani. İbrahim Tatlıses'in Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gibi akıcı İngilizce konuştuğu bir imparatorluğa, Berdan Mardini tarzı safari tarihçisi bir veliaht her daim yakışır. OGS kontenjanından... Sonra bu tartışmada unutulan bir başka isim var: Özcan Deniz. Kendisi her ne kadar fantezi müziğin prenslerinden biri olduğunu unutturma çabası dahilinde, deneysel çalışmalara girmişse de biz onu, Berdan Mardini'nin de ilgi alanına girebilecek Aslan Gibi adlı albümüyle hatırlamadan edemiyoruz. Laf açılmışken hemen belirteyim, Özcan Deniz, oryantalist dizilere bir yenisini ekledi. Hikâyesini bizzat yazdığı iddia edilen Kader isimli dizide, Suriye ortamlarına duhul eden Sayın Deniz, burada şaka gibi bir Arapça-Türkçe sözlük kıvamında dolaşan şeyhle kumar oynuyor, Saraydan Kız Kaçırma gibi enteresan bir konu etrafında adrenalin hoplatmaya çalışıyor ve adeta hanedan ortamlarında her daim yeri olduğunu haykırıyor. Lütfen pas geçilmesin.
ORİJİNAL MARDİNLİ Şimdi, "İbrahim Tatlıses aristokrasisiyle ne alakası var?" diyeceksiniz, ama zihin bu, serbest çağrışımla oradan oraya uçup gidiyor işte. Show TV'de başlayan Kara Duvak da Mardin aristokrasisi içinde yaşanan skandal dolu bir hikâyeyi anlatıyor. Aslında dizinin kendisi, baştan başa skandal da denebilir. Hele, dizide muhtemelen 'kötü kadın' olarak tarif edilen ve tuhaf bir evlenme saplantısı içinde çırpınan aristokrat hanım karakterin babası bir Tayyar Efendi ki evlere şenlik. Yani memleketin hiçbir yerinde konuşulmayan saçma bir şiveyi, 'orijinal Mardinli' olma adına konuşmaya başladığında, Özcan Deniz'in dizisindeki Arapça-Türkçe sözlüğü bile özlüyor insan. Evet efendim, her zamanki gibi konumuzdan uzaklaştık ve toplumsal saçmalıklarımıza doğru yelken açtık. Ama ben, bu atmosferde kendimi tutamıyorum. Yani düşünsenize, etrafta olup bitenler konusunda sorulan sorulara hiçbir cevap veremeyen Şebnem Schaeffer siyasete atılıyor, bu siyasi ortamda 'Sauna Çetesi' operasyonundan yargılanan İbrahim Tatlıses milletvekilliğine hazırlanıyor, piyasaya veliahtlarını salıyor, veliahtlar her gün televizyonlarda birbirinden acayip açıklamalar yapıyor, hep beraber izliyoruz. Peki, geçenlerde yumruklaşan ve ekran yasağı yiyen Alihan'la popstar Ajdar'ın neyi eksik? RTÜK niye çifte standart uyguluyor? Nerede bu devlet?
SAMİ TOSUN
|