kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
AB'nin son üyesinde yaşamanın zorluğu
Oval Ofis'te bir TV komedyeni
Dorsay sinema yazarlığını anlatacak
Haftanın yıldız tablosu

Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik


Özgün adı 'Küçük Çocuklar' olan bir filme Tutku Oyunlar adı yakışıyor mu? Evet, hem de çok. Çünkü bu film kesinlikle büyüklere göre, çocuklarla ilişkisi yok. Aslında Umutsuz Ev Kadınları dizisinin bir bölümü gibi başlıyor her şey... Bir grup orta yaşlı, evli-barklı kadın, çocuklarıyla kasabanın parkında vakit geçirirken, komşu evin yakışıklı ve gizemli baba kişiliğine takılıyor ve onun hakkında fanteziler üretmeye başlıyorlar. Bir belgesel yapımcısıyla evli olan işsiz ve çekici Brad, kısa zamanda kadınlar grubundan, evliliğinde mutsuz Sarah'nın âşığı oluyor. Bu arada, küçük çocuklara musallat olmuş bir cinsel tacizci serbest bırakılıyor ve bol çocuklu, muhafazakâr bu komünün kabusu haline geliveriyor. Şu Amerikan toplumu ne ilginç bir toplum!.. Dünyayı yönetmeye soyunmuş bir büyük devletin halkı olmak, kolay değil anlaşılan. Yalnızca kişi başına en çok ruh doktoru düşen toplum olmakla kalmıyor, sanat eserleri, özellikle de filmler aracılığıyla kendi kendisine büyük ve bitmeyen bir psikanaliz seansı uyguluyor sanki... Ve bu alanda da kamera en çok Amerikan taşrasına yöneliyor. David Lynch, taşranın sakin görünümü ardında yatan cinneti keşfetmeye çıkarken, Fargo,
Kesişen Yollar, Amerikan Güzeli, Yatak Odasında, Cennetten Çok Uzak gibi filmler, bizlere sorunlu insanlar ve hasta ruhlar sunup duruyorlar. Tutku Oyunları, sanki en çok ünlü ve bol ödüllü Amerikan Güzeli'nin yolunu izliyor. İkisi de mutsuz, iki evli çift, yeni maceralara açılmayı deniyor ama statükodan da kolay kopamıyorlar. Öte yandan, dört başı mamur bir 'sapık' figürü ve hastalıklı bir ana-oğul ilişkisi de geliyor karşımıza... Aslında film, ABD toplumundaki kariyer tutkusundan, bir belgesel film aracığıyla Irak savaşına çok şeye birden eğiliyor. Bu belki de temel kusuru zaten. Sonuç olarak, oldukça hüzün, hatta keder içeren, giderek insanı bunaltan bir film bu. Ama ilginçliği de yadsınamaz. Kate Winslet belki nispeten iyi oynuyor ama 1930'ların yıldızlarından kalmış gibi duran fiziği ve yine o yıllara yakışan abartılı oyunuyla, benim gözde oyuncularımdan değil! Paul Newman'ın gençliğini andıran ilk kez izlediğimiz Patrick Wilson, çıplak bedenini de sık sık teşhir ederek kadın seyirciyi tavlamaya oynuyor! Bir dönemin Tennessee Williams uyarlamalarını hatırlatan, yoğun psikolojiye dayalı, geveze ve hüzünlü bir yapım.

TUTKU OYUNLARI

(Little Children)
Yönetmen: Todd Field
Senaryo: Todd Field, Tom Perrotta/
Görüntü: Antonio Calvache/
Müzik: Thomas Newman/
Oyuncular: Kate Winslet, Patrick Wilson, Jennifer Connelly, Gregg Edelman, Sadie Goldstein/ Amerikan filmi.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Kraliyet ailesi, prensesin hayaletine karşı!...
 Türk usulü polisiyede kilometre taşı
 Siyahî müziğe adanmış bir başarı öyküsü
 Düşmana dostça, insanca bir bakışın filmi
 'Polis' Eskişehir'de
 Berlin 2007: Tarihe veya insan ruhuna doğru yolculuklar...
 'Yamyam katil' artık gına getirdi!..
 Altın Ayı 57. kez sahibini arıyor
 Kara Kıta'nın bitmeyen trajedisi
 Şehrin göbeğinde şiddet var!...
 Bir zamanlar bir Yahudi mesih adayı varmış...
 İyi niyetli ve idealist bir belgesel
 Smokinli kuşlar bir canlandırma başyapıtıyla dönüyor
 Yaşlılara yasak!
 SİYAD ödülleri: Görünenler ve geridekiler
 80'lerde New York'ta genç ve isyankâr olmak...
 Gerzekliğin dip noktası
 Suat Yalaz uyarlaması
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Hasan Hoca'yla Hacer'in aşk...
50 yıl sonra yeniden Çin restoranı
50 yıl sonra yeniden Çin restoranı
Babasının vefatının ardından annesi ve yedi kardeşiyle geçim derdine...
Kentli erkekler Arena'da buluşuyor
Yaşamı seven, güncel olayları takip eden, yeniliklere açık kentli...
Yeni akım: Kuaför değil yaşam koçu
Hillside MOS'un zeki, sempatik ve vazgeçilmez ismi Murat Kayabaşı...
Kadınların ayak sesleri
Dice Kayek'in geçen hafta Paris'te, Louvre Sarayı'nda yapılan son defilesi,...
Karadan gelen adamın deniz hikâyeleri!
Turgay Noyan'ın, memleketi Gaziantep'ten İstanbul'a gelip 1960'ların başında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.