|
Düşmana dostça, insanca bir bakışın filmi
|
|
Clint Eastwood'un yeni filmini de büyük bir hayranlıkla izlerken şunu düşündüm: o artık adına klasik Amerikan sineması denen ve John Ford, Howard Hawks gibi klasik ve Spielberg, Coppola gibi daha yakın dönem ustalarının yapıtlarından süzülüp gelen ekolün son büyük temsilcisidir. İwo Jima'dan Mektuplar'ı sinema tarihinde çok özel bir yere oturtan birçok şey var. Öncelikle önceki film Atalarımızın Bayrakları'yla bir bütün oluşturması. Çünkü film, öncekinin anlattığı o efsanevi İwo Jima çıkartmasının öbür yüzünü, yani Japon cephesini gösteriyor. Bir yönetmenin, milletinin tarihindeki en büyük savaşlardan biri üzerine biri kendi cephesinden, diğeri düşman cepheden iki film yapması görülmüş şey değil. Belki Richard Fleischer ustanın Tora, Tora, Tora adlı ünlü filminde (1970) Pearl Harbor baskınını, koşut olarak iki cepheden göstermesi örneği var. Ama o tek bir filmin içindeydi. Eastwood, bir Japon yazarının İwo Jima'dan çıkarma sırasında yazılmış gerçek mektupları derleyen kitabına dayanarak yaptığı filmi, ilki gibi siyah-beyaza yakın ustalıklı bir renk kullanımıyla, o 40 günlük dehşet dönemine en yakışan biçimde veriyor. Anlatımı kusursuz, kamera hareketleri eşsiz, ritmi mükemmel. Hemen tümü Japon oyuncular, son derece iyi oynuyorlar. Ama asıl önemlisi, Eastwood'un Japon ruhunu bu denli iyi kavrayıp veren bir filmle karşımıza gelmesi. İkinci savaş üzerine yapılmış sayısız filmde 'Japs' diye küçümsemeyle anılıp geçiştirilen Japon halkı; bu filmde çok farklı kültürel özellikleri, inançları ve psikolojileriyle, canavar gibi değil, saygın ve soylu bir rakip olarak sunuluyor. Yönetmen onların başarısızlık karşısındaki intihar geleneklerinden imparatorlarına saygılarına kadar çeşitli özelliklerini anlayışla çiziyor, kahramanlıkları kadar son derece insanca korku ve zaaflarını da belirliyor. Ve kimi sahnelerde, davranışlarının Amerikalılardan hiç de farklı olmadığını gösteriyor. (Örneğin tüm 'köpek bölümü' gibi). Farklı uluslardan da olsak, hatta kanlı bir savaşta karşı karşıya, göğüs göğüse de çarpışsak, yine de hepimiz insan değil miyiz? Bildiri belki basit, mesaj belki klasik. Ama, hele şu azgın milliyetçilikler çağında ne kadar büyük önem taşıyor!... Eastwood'un filmi, Atalarımızın Bayrakları'ndaki gibi cephe gerisinde, ülkenin siyaset sahnesindeki oyunlara değinmiyor. Ama cephede bile çelişkilerin, çatışmaların, entrikaların eksik olmadığını göstererek, iki filmi bu açıdan da bir noktada birleştiriyor. Klasik kahramanlık edebiyatına dayalı onca filmi sanki kadük kılan bu iki film, birlikte Eastwood ustanın; sinema sanatına olsun, savaşa karşı barış ve diyalog mesajlarına olsun büyük bir katkısı. Kısacası, usta hâlâ dimdik ayakta ve başyapıtlar üretmeyi sürdürüyor. Tanrı uzun ömür versin!...
İWO JİMA'DAN MEKTUPLAR * * * * Letters from İwo Jima/ Yönetmen: Clint Eastwood/ Senaryo: İris Yamashita/ Görüntü: Tom Stern/ Müzik: Kyle Eastwood, Michael Stevens/ Oyuncular: Ken Watanabe, Kazunari Ninomiya, Tsuyoshi İhara, Rya Kase, Shido Nakamura/ Warner Bros filmi.
|