|
 |
 |
 |
  |
|
'Sri Lanka'da devlet töreniyle karşılandık'
- Kızılay, 1999 depreminde yetersiz kalmakla ve 'yırtık çadırlar' nedeniyle eleştirildi. O zamandan bu yana neler yapıldı?
- Biz 1999'da kötü bir rüya gördük... Ama bunların hepsini geçmişte bıraktık. Yönetime geldiğimizde itibarımız yüzde 26'lardaydı. Şimdi yüzde 84.3... Depolarda işe yaramayan 220 kamyon malzemeyi hurdaya çıkartarak yaktım. Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir sürü sargı bezi, eski çadır vardı. Avrupa standartlarına uygun depolar kurduk. Sadece Ankara ve İstanbul'da iki ana depomuz vardı. Şimdi sekiz ana depo var. Bu depolarımızdan canlı yayına başlıyoruz. İnternet sayfalarımızdan görmek mümkün olacak.
-
Bu teknolojik değişimle geliştirilen bir proje var mı?
- Elbette, mesela yeni bir kan projesi başlatıyoruz. TBMM Sağlık Komisyonu kan konusunda Türk Kızılay'ına görev yükleyen bir karar aldı. Şu anda hastanız ameliyat olacağı zaman "Üçbeş kişi bul gel, alabilirsin," diyorlar. Ancak kan vermek gönüllülük işi. Bu artık değişecek. Yeni sistemle, elektronik ortamda hangi hastaneye kaç ünite kan lazım bunu tespit edip, başhekimliklerine teslim edeceğiz. Bir hastanede kan tükendiğinde bilgisayarlarla tespit edeceğiz. En yakın hangi bölgede kan varsa sistem alarm verecek. Bunları özel koşullarda karayolu ya da uçakla taşıyacak sistemlerimiz mevcut. Türkiye'de 64 birimde örgütlendik. Kan testlerini yaparak kanı ayrıştırıp sağlıklı bir şekilde stoklanmasını sağlayabiliyoruz. Kan bağışı kampanya hazırlığımız var.
- Kızılay yurtdışındaki faaliyetleriyle de dikkat çekiyor. Kızılhaç gibi diğer kurumlarla kıyaslandığında uluslararası alanda itibarımız nasıl?
- Dünyada 186 ülkenin Kızılay ve Kızılhaçlar'ı, merkezi Cenevre'de olan Federasyon'a bağlı. Biz de Federasyon'un yönetim kuruluna girmek için dünya ile yarıştık. Ve üçüncü sırada yönetim kurulu üyesi olduk. Yani artık itibarlı bir yönetim kurulu üyesiyiz.
- İlk ikide kimler vardı?
- İngiltere ve Hollanda var. Almanya, Fransa gibi ülkeleri geride bıraktık.
- 'Kızıl kristal' konusuna da açıklık getirir misiniz?
- İsrail'in ısrarı ile Yahudi simgesi de Kızılay ve Kızılhaç'ın yanında yer alacak. Karar vermeden önce Filistin'in görüşünü aldık. Filistin bu işe olumlu yaklaşınca biz de kabul ettik. Bu sadece İsrail'in sembolü olarak görülmemeli. Hıristiyanlık ve Müslümanlık dışındaki tüm dinleri temsil eden 'boş bir çerçeve' olarak görebiliriz. Mesela Budistler de onun içerisine Buda'nın bir resmini koyarak kendini temsil edebilir. İsrail diyor ki "Ben Müslüman ya da Hıristiyan değilim. Benim dinimi de temsil edecek bir logo olması lazım." İsrail de içine Davut Yıldızı'nı koyacak...
- Kızılay'ın son olarak Endonezya ve Sri Lanka'da, tsunami mağdurları için yaptığı yardımlar var. Burada nasıl bir izlenim bıraktık?
- 138 yıllık tarihimizde Türk Kızılay'ını devlet töreniyle karşılayan tek ülke Sri Lanka oldu. Bize özel araçlar ve eskortlar tahsis ettiler. 'Midigama Türk Köyü' adıyla bir köy kurduk. 22 dükkânlı bir de alışveriş merkezi yaptık ki köyün bakım onarımı için gelir getirsin. 450 konut yaptık ve Dünya Çevre Örgütü'ne de ödül için müracaat ettik. Sağlık ocağı ve bir de toplum merkezi ile okul yaptık. Yaşayanlar toplum merkezinin adını Osmanlı Konağı koydu...
- Sri Lanka'da bir de Budist tapınağı inşa edildi. Talep nasıl geldi?
- Buradaki Budist rahipler'den talep geldi. 'Kızılhaç'a söyledik yapmadılar, bizim için bir Budist tapınağı yapar mısınız?' dediler, biz de kabul ettik.
- Bu projeler için para nasıl toplandı?
- 2004'te tsunami felaketinden dolayı iki yardım kampanyası yürütüldü. Birini biz yaptık. Bir de Başbakanlığın yaptığı bağış kampanyası oldu. Biz 18 küsur milyon dolar topladık. Başbakanlık da 21 milyon dolar civarında topladı. Sonra Başbakan Erdoğan "Bu iki sermayeyi birleştirerek paranın yönetimini de size verelim," dedi. Bu sermaye ile yapıldı.
- Yurtdışında başlayacak yeni bir proje var mı?
- Şu anda Afrika'nın dört ülkesine yardım için hazırlık yapıyoruz. THY ile ortak bir protokol yaptık, kargo uçakları istedik. Çölde yaşadıkları için çadır, akşamları soğuk olduğu için battaniye, ilaç ve yiyecek istiyorlar. Somali ve Kenya ile temas halindeyiz, uçaklarla yardım göndereceğiz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
