|
|
|
|
|
Türkiye'de tek Babuna ailesi mi var?
|
|
Önce bütün Türkiye, Oktar Babuna çaresiz bir hastalığa yakalandı diye kan verdi. Ardından anne ve babasının Adnan Hoca ile ilgili şikâyetlerini izledik. Sanki başka hiçbir sorun yokmuş gibi Babuna ailesinin sorunları ülke meselesi haline geldi
Türkiye bugüne kadar ne enflasyondan ne irticadan ne de terörden bu kadar çekti. Daha ne kadar Babuna ailesinin sorunlarına çare bulmak için tüm ülke ve medya işbirliği yapacak bilmiyorum, bilemiyorum. Benden başka kimsenin dikkatini çekmiyor mu, onu da bilemiyorum. Her ailenin kendi içinde ya da yakınları arasında çözmek zorunda olduğu meseleleri Babuna ailesi, neden gazete manşetlerinden Türk halkına ihale ediyor? Bu ailenin bir oğlu, çaresi olmayan bir hastalığa yakalandı diye bütün Türkiye kan vermedi mi? Daha doğrusu bu vesileyle kan bankası kurulacak, kemik iliği nakli için bekleyenler için de gün ışığı doğacak diye gürültü koparılmadı mı? Kendisi hastalığı yendi, buna üzülecek halim yok elbette, geçmiş olsun. Ama ne oldu kan bankasının akibeti? İnsanlar kendilerini aldatılmış hissetmedi mi? Neredeydi o zaman Babuna'lar? Bir özür dilediler mi? Bir açıklama yaptılar mı?
KONUMUZ ANA RAHMİ Sanırım meşgullerdi. Mesela baba Cevat Babuna televizyonda Bilimden İmana isimli programı yapıyordu. Birini seyretmiştim. Üzerine Samanyolu TV tarafından dublaj yapılmış BBC belgeseli gibiydi. Tek fark, aslan kaplan yerine Cevat Babuna'yı izliyorsunuz. Elinde çubuğuyla ekran üzerinde ana rahmi konusunu anlatıyor. "İşte Cenab-ı Allah tek bir sperme geçiş izni veriyor oradan," filan gibi cümleler... O zamanlar bu adama baksanız Adnan Hoca'dan rahatsız olduğunu düşünmek aklınıza gelmezdi. Şimdi ise 'mağdur baba.' Yıllar önce oğul mağdurdu. Şimdi de baba mağdur. Türk milletinin en derin ve gizli psikolojisi değil mi mağdur olma? 'Savaşı kazandık, ama yenik sayıldık'tan başlayın bugüne kadar gelin işte: 'AB'ye girmeye hak kazandık, ama almıyorlar.' Mağduruz, memnunuz. Mağduru severiz. Şimdi de Cevat Babuna'yı sevmeliyiz milletçe... Oğlu Adnancı olmuş kurtarın. Sanki dün oldu çocuk... Oğlu kendisi hakkında olmadık açıklamalarda bulunuyormuş. Beyni yıkanmış. Buyurun; huzurlarınızda Türkiye'nin en sorunlu çocuğu Oktar Babuna.
ADNAN HOCA NE HOCASI? Adnan Hoca ve tayfasına gelince... Ben yıllardır bu adamların ne yaptığını asla anlayamadım. Neyin peşinde olduklarını da. Paralarının kaynağı nedir bunu da bir türlü kimse açıklayamıyor. Kimse "Hemşehrim sen ne işsin? Şikâyet var, neler oluyor?" diyemiyor. Dava açana iftira atılıyor. Tehdit ediliyor. Ama mesela geçenlerde 12 YTL elektrik borcunu ödemeyi unuttuğum ve suçlu bulunduğum için cuma akşamı elektriğimi kesmişler (Otomatik ödemeye her zaman güvenmeyin). Hafta sonunu nasıl geçirdiğimi anlatmam. Zira kendi mağduriyetimle sizi rahatsız etmek istemem. Babuna'lar zaten yoruyordur, ben rol çalmayayım. İnsanlık Pinochet'den hesap soruyor, Bush Irak'a girdiğine bin pişman olduğunu itiraf ediyor, Aziz Türk Milleti 12 Eylül ile bile yüzleşiyor, hesap soruyor, ama kimse Adnan Oktar'dan hesap soramıyor. O günleri de göreceğiz inşallah.
BUNUN ADI FELSEFE Ben ortaokuldayken biryantinli saçlı, üzerindeki her şey marka olan beyaz dişli seçilmiş bazı çocuklar belirmeye başlamıştı sınıflarda. Bunlar fazla sağlıklı, fazla mutlu ve fazla düzgün göründükleri için biz pek ciddiye almazdık. Adnan Hocacı'larmış. Böyle gayet dost canlısı filanlar da sözüm ona hiçbir karşılık beklemeden seninle arkadaş olmak istiyorlar. Sırf iyiliklerinden yani. Sana muhteşem teorilerini, felsefelerini anlatıyorlar. İşte kimler Yahudi, kimler değil falan gibi derin derin konulardı bunlar. Biz felsefe dersinde (sağolasın İtalyan Lisesi, sağolasın Fabbio Bandini) Giordano Bruno okuyoruz, Epikür okuyoruz, İbni Sina okuyoruz adam gelmiş bana felsefe diye bunları anlatıyor. Bize vız gelip tırıs gitmişti, ama o ara (80'lerin ortası) bir sürü aklı bir karış havada arkadaşımız bunlarla takılmıştı. Oktar Babuna kaç yaşında bilmiyorum. O sıra oralarda mıydı, kendisini nasıl Adnancı yaptılar onu da bilmiyorum, yine de kendisine bir çağrı yapmak istiyorum. Güzel kardeşim bırak bu işleri. Zararın neresinden dönülse kardır. Adnan Hoca'dan ne köy olur ne kasaba. Sana bir faydası olduysa anlat öğrenelim. Yoksa binlerce insanın kanıyla kurtardığı hayatını ve Türk halkının zamanını boşa harcama...
|
|
|
|
|
|
|
|
|