|
|
Yürürken başınızı kaldırın, yeter!
Geçen salı sabahı, Sinepop Sineması'ndaki basın gösterimi için sabahın köründe Beyoğlu'na adımımı attım. Ve donakaldım. İstiklal Caddesi boyunca tepelere, benim çektiğim sinema sanatçılarımızın büyütülmüş fotoğrafları asılmıştı. Her birinin üzerinde çarşaf gibi harflerle adım da yazılmış olarak. Ama bu resimler öylesine kötü basılmıştı ki... Bir Eleştirmenin Objektifinden adlı albüm-kitaptaki asıllarının çok silik birer kopyası. Nasıl üzüldüm, nasıl utanç duydum, anlatmama imkân yok.
Beyoğlu'nda Yeşilçam nostaljisi Aslında her şey en iyi niyetlerle başlamıştı. Türk sinemasının 14 Kasım'daki yıldönümünü her yıl olduğu gibi bu yıl da kutlamak isteyen Beyoğlu Belediyesi, bana geçen haftalardaki 'yeni meydanlar' gezimiz sırasında bu öneriyi yapmıştı. Ben önce biraz yadırgamış, ama sonra kabul etmiştim. Alçakgönüllü ve iddiasız da olsalar, o resimlerin Yeşilçam'ın merkezine yakışacağını düşünmüştüm. Ne yazık ki verdikleri matbaa işini iyi yapamamış ve resimleri son derece kötü büyültmüştü. Neyse sağ olsunlar, üzüntümü anladılar, tepkimi anlayışla karşıladılar. Ve tüm resimlerin (70 kadar) yeniden, albümü basan matbaa tarafından basılmasına karar verdiler. Sanırım bugünden itibaren, bu yeni fotoğraflar asılı olacak. Ayrıca o gün Pera Müzesi'ndeki kokteylin de hayli geniş bir katılımla ve Belkıs Özener'in konseriyle çok iyi geçtiğini belki okudunuz, ben de söylemiş olayım. İşte böyle. Bizim resimler sonunda Beyoğlu'nun, yani halkın malı oldu. Şu günlerde İstiklal Caddesi'nde yürüyenler, umarım, en azından bu yeni haliyle, beğenirsiniz.
|