![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) ![](http://img.sabah.com.tr/i/yazar_bugunku_yazi.gif) |
|
Papermoon geldi, Beymen gitti
Gözümüz aydın; Papermoon Ankara'ya geldi. Cool olmaya çalışan soğuk bir mekan, bana uymaz. Zorunluluklar dışında gitmem. Bir yemek için ne podyuma çıkmak isterim ne de podyumdakilere bakmak. Geçen akşam Ankara'ya burun kıvıran İstanbullu dostların davetiyle gittim. Baktım, İstanbul Papermoon'u mesken tutan güzide siyasetçilerimiz burada da yerini almış. Kalabalık. İstanbul karşısında kompleksli olan bir kesim için bulunmaz mekan. Yemekten sonra kahve içemedim. Masadaki Ankaralı önemli adam orta kahve istedi, "yok" yanıtı aldı. Ben de şansımı "peki şekerli?" diyerek denedim, yanıt aynı. Alışmak zor. İstanbul'dan daha küçük porsiyonlarda olsa bile mantımakarna arası lezzetsiz yemek var, çiğ yesem daha lezzetli olacağından emin olduğum tuhaf mantar var. Türk kahvesi, çay yok. Bende yine bir söylenme halleri. Neyse, öyle ya da böyle Papermoon Ankara'nın "Ah, İstanbul'da olmak" diye hayıflananlarına göre... Ama olan Beymen'e olmuş. Papermoon Kavaklıdere'deki en güzel binalardan birinde Beymen'le aynı mekanda. Bir kapıdan girince Beymen kasalarının önünden, bir kapıdan girince kozmetik reyonlarının içinden geçiyoruz. Beymen adeta sokak işportacılarına dönmüş. İmaj aşınmasına devam. Beymen'in marka konumlandırmasıyla ilgilenenler bilmeli; daha bir ay önce "Beymen'in binası var ya" diye başlayan adres tarifleri Papermoon'a göre yapılmaya başlandı.
|