Erke şirketinin "Asrın buluşunu yaptık" dediği basın toplantısına katılan generaller şaşkın: Davet edilmiştik.
İ. HAKKI KARADAYI: Diğer paşaları orada gördüm. Böyle bir buluş varsa alınlarından öperim... NECATİ ÖZGEN: Davet edildim. KEMAL YAVUZ: Orada arkadaşları görünce şaşırdım. Birbirimize "Ne işiniz var" diye sorduk.
Erke şirketinin, "asrın buluşu" olarak lanse ettiği esrarengiz "elektrik üretim makinesi"nin ne olduğunu, toplantıya katılan paşalar da çözemedi. Şirketin Yönetim Kurulu Danışmanı Emekli Tümgeneral Çetin Uğural'in davetlisi olarak tanıtım toplantısında en ön sırada yer alan paşalar SABAH'a şunları söyledi:
* Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı (Eski Genelkurmay Başkanı): "Çetin Paşa'yı eskiden beri tanırım. Kendisinin sözü geçen şirketin danışmanı olduğunu da davetiye gelince öğrendim ve nezaket gereği oraya gittim. Diğer paşaları da orada gördüm. Şirketle sözü edildiği gibi hiçbir ticari alakam yoktur. Ben de sizin kadar merak ediyorum. Umarım fiyasko değildir. Şayet böyle bir buluş varsa alınlarından öperim."
*
Emekli Orgeneral Necati Özgen: "Çetin Paşa'yı daha önceden tanıyordum. Nezaketen davetine gittim. Toplantıya benim dışımda büyük-küçük bir çok komutan katılmıştı. Neyin tanıtılacağını bilmiyordum. Buluşun ne olduğunu ben de anlayamadım. Çetin Paşa'ya 'Bu Edison'un icadı gibi bir şey mi?', diye sordum. 'Evet, öyle' dedi. Gerçekten doğruysa, çığır açacağını düşünüyorum."
* Emekli Orgeneral Kemal Yavuz: "Davet edildim ve gittim. Şirketle hiçbir alakam yok. Toplantıya vardığımda diğer komutanlarımızın da davetli olduğunu gördüm. Onlar da benim gibi şaşırmışlardı. Sözü edilen buluş ile ilgili bazı tereddütlerim var. Çünkü enerji üretimi için mutlaka bir kaynağa ihtiyaç var. Ancak binde bir ihtimal bile olsa, böyle bir buluş çağın değişmesine neden olacaktır."
* Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş: "Uğural Paşa'yı 7-8 senedir tanırım. Telefon etti. Şirketin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri bana projeden bahsettiler. Aldığım bilgilere göre dünyada devrim yaratacak bir şey. Seri üretim aşamasına geldiklerini söylediler. Ben de, 'Bu işin içinde olan insanlar, sanayi casuslarınca öldürülebilir', diye onları uyardım. Onlara inandım. İnanmasam o toplantıya gitmezdim."