|
|
'Leylek gibi kız seçtin' diyorlar ama biz zaten leylek arıyoruz!
Best Model yarışmalarının Kurucu Başkanı Erkan Özerman, geçen hafta yapılan Best Model of Turkey'de eşit puan alan iki aday arasında uzun boy tercihi yaptığını söylüyor: Aynı durum Eyşan Özhim yarışırken de olmuştu. Seçilmeyince de kıyameti koparmıştı!.
Geçen hafta pazar günü 19'uncu kez düzenlenen Best Model of Turkey (Türkiye'nin En İyi Mankeni) yarışmasında bayanlarda Tekirdağlı Neslihan Önder, erkeklerde ise İstanbul'dan Fatih Cansız birinci oldu. Ancak yarışma, Deniz Akkaya'ya 'Best Model of Turkey' tacını kazandıran 1997'deki yarışma ile aynı kaderi paylaştı; birincilik ve ikincilik tacını alacak iki Best Model adayı aynı puanı aldı. Bu durumda kimin birinci olacağı kararı ise Best Model of Turkey'in Kurucu Başkanı Erkan Özerman'a kaldı... Özerman, Neslihan Önder'in birinci; daha kısa boylu olan Hürriyet Özkılıç'ın ise ikinci olmasına karar verdi. Kararının tartışmasız doğru olduğunu söyleyen Özerman, "Bu bir mankenlik yarışması. Hürriyet ancak fotomodel olur. Aklını kullanırsa Ebru Şallı olabilir. Ama Neslihan, ikinci Güzide Duran!" diyor.
* 'Best Model of Turkey' geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Yarışmacılardan Neslihan Önder ile Hürriyet Özkılıç aynı puanı aldılar ve hangisinin birinci olacağı kararını siz verdiniz. Jüri ile sorun yaşadınız mı? Yaşadık, şöyle... Jürinin verdiği puanlamada yaklaşık 55 puanı Hürriyet aldı. 55 puanı da Neslihan. Bu eşit puan olayı benim başıma Deniz Akkaya ve Kenan İmirzalioğlu zamanında da gelmişti. Bu tür durumlarda seçme hakkı benim oluyor. Neslihan'ı seçmemin nedeni şu... Hürriyet Özkan'ın boyu 10 cm daha uzun olsaydı, Avrupa'ya bir top model yetiştirirdim. Brooke Shields'e benzeyen bir yüzü var çünkü. Podyumda pozitif enerji vererek yürüyor. Adeta bir Deniz Akkaya! Ama boy 1.68... Bu boyla podyuma çıkılmaz. Ondan bir Ebru Şallı olabilir ama altını çiziyorum; onun kadar akıllıysa! Çünkü Ebru güzelliğinin yanında akıllı bir kız olduğu için bir yere geldi. Ama Hürriyet'e elimden geldiği kadar estetik olmaması konusunda baskı yapacağım. Kendini böyle korursa; Türkiye'nin Laetitia Casta'sı olabilir. Ama birinci olan Neslihan'ın 1.80 boyu var, kalçaları ve göğsü 90'ın altında... Mersin'den 16 yaşında gelmiş, dünya ile merhabalaşmamış bir Güzide Duran vardı. İşte şimdi yeni bir Güzide geldi! Tanrı Güzide'yi manken olsun diye yaratmış. Neslihan da manken olsun diye doğmuş bir kız. Çünkü boyu uzun, sülün gibi, kalça- göğüs ölçülerinin güzellik yarışması ölçüleriyle ilişkisi yok. Mankenlikte göğüs, kalça, olmayacak; bacak boyu olacak. Bana mesela 'leylek gibi bu kızı niye seçtiniz' diyorlar. Ama leylek lazım bize! Buradaki olayın benzeri Eyşan zamanında olmuştu.
* Ve siz o zaman da Eyşan Özhim'i seçmemiştiniz... Eyşan, 'Best Model of Turkey' yarışmasına katıldığı yıl yapmadık adilik bırakmadı. "Hiç ismi olmayan Sema Şimşek gibi bir kadını nasıl seçersiniz, ben Türkiye'nin en iyi mankeniyim!" diye kıyametleri kopardı, ağladı. O sene Fransa'dan çok önemli bir jüri vardı. Hepsi, "Boyun çok kısa, bu boyla podyum mankeni olamazsın. Çok güzel bir kızsın ancak fotomodel olursun" dedi. Ama o kendine yediremedi ve dedi ki, "Sema Şimşek gibi 17 yaşında, ne olacağı belli olmayan sıradan bir kız nasıl benim önümde birinci olur?" O zaman şunu dedim ona: "Biz en iyisini seçmekle görevliyiz. Sema ileride iyi bir manken olacak. Bu kadar kızgınlık ve üzüntüyle ileri geri konuşma, sonra çok üzülürsün." O jüriye teşekkür borçluyum; Canan Yaka da vardı o jüride. Onlar, o kısa boylu ve podyum mankeni olma şansı olmayan kıza değil; ismi olmayan, Türkiye'ye Almanya'dan gelmiş gencecik Sema'ya şans tanıdılar ve Sema dünya podyumlarında houte couture defilesinde Jean Louis Scherrer'e çıkan ilk Türk mankeni oldu. Şu anda da Türkiye'nin en iyi mankeni! Yıldırım Mayruk söylüyor bunu. Bu seneki olay da yüzde yüz bu olaya benziyor. Zaten Eyşan konusunda de ne kadar haklı olduğumuz çıktı. Best Model olamadı ama Türkiye'nin en önemli fotomodeli oldu. Demek ki kararlarımız doğru...
* Deniz Akkaya da eşit puan almıştı. O zaman ne olmuştu? Deniz'de de eşit puan durumu oldu ama onu seçerken de çok ağır bir yük altında kaldım; 'Deniz Akkaya ile Kenan İmirzalioğlu'nu seçmek yanlış bir hareket mi' diye. İkisi de başarısız olup da ikinciler başarılı olursa haketmeyen insana tacı vermiş olurdum. Burada hata yaparsanız, verimsiz olursunuz. Onun için sponsorum da yoktur benim.
* Sponsor olmadan bu iş nasıl yürüyor? Sponsorların istekleri çok oluyor. Ben yarışmanın neticesi için hiçbir sponsora 'evet' demedim bugüne dek. Her birinin bir isteği olabiliyor. O durumda da gerçekten kazanması gerekenin yerine başkası kazanabiliyor. Denedim, çok baskı oldu.
* Ne gibi baskılar bunlar? 'Bizim istediğimizi seçeceksiniz' gibi mi? TV-gazete sahiplerinden, hatta kanun dışı yerlerden aldım bu tür baskılar. 'O insan ne kadar iyi, muhakkak kazanır değil mi?' diye arıyorlardı. Kazansın diye yani! Etkilenmedim onlardan. Herkesin 100 misli fazla kazanacağıma maddi olarak hiçbir şey kazanmadım. Manen kazandım; her seçtiğim şöhret oldu!
* Hem kazanmıyor, hem sponsor almıyorsunuz... Nasıl yürüyor bu gemi? Varlıklıyım çok şükür. Varlıklı olmasaydım, ben de diğerleri gibi göz yumardım. Ancak bana maddi olarak destek veren dostlarım var. Ama en büyük sponsor kendimim.
SEZEN BAŞARAN / GÜNAYDIN
|