|
|
Miranda'nın yerlisi var mı, varsa kim?
Şeytan Marka Giyer'i zamanında görüp yazamadım. Bu film bolluğunda artık yazmama da imkân yok. Ama dikkat ettim ki, özellikle medyada çalışan hanım yazarlar, bu sempatik filme büyük ilgi duydu. Sinemasal özellikleri değilse de o görkemli moda dergisi ve başındaki çağdaş imparatoriçe Miranda'nın konumu, kadın yazarlara hayli konu oldu. Sorun şöyle sunuldu: Bizde de öyle moda dergileri var mı? Bizim de Miranda'larımız var mı? Doğrusu 'kadın dergileri'ni hiç takip etmediğim için bilmiyorum! Buna karşılık, medyadaki kadın köşe yazarları bir yana, kültür-sanat köşelerinin ve eklerinin başında halen yalnızca kadınların olduğu gerçeği de gözden kaçacak gibi değil. Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Yüzyıl gibi gazetelerde yıllar boyu, rahmetli Adnan Tahir, Doğan Hızlan, rahmetli Aydın Emeç, Celal Üster, Bülent Berkman, Refik Durbaş, Haşmet Babaoğlu gibi çok değerli sanat-kültür sorumlularıyla çalıştım. Cumhuriyet'te Handan Şenköken, kadın olarak tek istisnaydı. SABAH'ta yazılarımı hafta sonu eklerinde yazmaya başladığımdan beri ise hep kadınlar çıktı karşıma. Deniz Alphan, Mehveş Evin, Balçiçek Pamir, Elçin Yahşi... Hepsiyle de çok iyi anlaştım ve genelde hiçbir sorun olmadı. Ama tüm bu isimler, Meryl Streep'in Oscar'lık bir oyunla canlandırdığı o aşırı güçlü ve otoriter kadına benzemiyor. İyi ki de öyle. Perdede izlerken keyifli, ama bir alaturka Miranda'yla çalışmak, sanırım cehennem azabı olurdu!
|