|
|
Orhan Pamuk'a açık mektup
Sevgili Orhan. Öncelikle Nobel'ini kutluyor, biz Türkler'e 21. yüzyılın başında bu önemli ödülü getirdiğin için teşekkür ediyorum. Türkiye'de kopan kıyamete aldırma. Okuma-yazma eylemiyle ilişkisi çok sınırlı halkımız, bu ödülün kıymetinin belki tam farkına varamadı. Köşelerine tünemiş gamlı baykuşlar da bunu hiç kolaylaştırmıyor elbette... Ama aldırma, sel gider, kum kalır. Tüm bu laflar ve onları yazanlar unutulur, senin eserlerin ve Nobel'in kalır. Seni çok iyi tanımıyorum. Ama birkaç kez beraber olduk. Üstelik tüm romanlarını da okudum. Sen, benim görebildiğim kadarıyla, ruhunda hâlâ çocuksu bir yanı korumuş, heyecanlı, duygusal bir adamsın. İddia ettikleri gibi Bizans entrikaları çevirecek biri değilsin hem de hiç değilsin. Ama sözlerini yazıların kadar denetleyemediğin de bir gerçek. Ancak sen artık Nobel'li bir yazar, bir 'Türk büyüğü'sün. Onun için, daha dikkatli konuş ve şu çileli halka, iyi yapıtlarla birlikte, benimseyeceği, gurur duyacağı mesajlar ver. Artık bunu yapabilecek güçte ve konumdasın. Dünyaya 'ait olmak' iyi bir şey, ama insanın eninde-sonunda sığınabileceği bir ulusal kimliğe, bir halka ve bir vatana ihtiyacı var. Gözlerinden öperim.
|