Dalgalanma ve seçimlere hazırlığın bonusu
Türkiye'nin borçluluk düzeyini yansıtan verilerinden biri de net kamu borç stoku ve bu stokun milli gelire oranı. Özel sektörün borçlarında tam bir patlama yaşanırken kamu kesiminin ise dış borcunda artış durdu ve hatta kısmen azalmaya başladı. 2004 sonu itibariyle kamunun dış borcu 73.8 milyardan bu yılın ortasında 66.9 milyar dolara düşerken, özel sektörün dış borç stoku 66.9 milyar dolardan 110. 9 milyar dolara yükseldi. Buna karşılık kamu kesiminin iç borçlarındaki tırmanış devam ediyor. Aynı iyileşmeyi orada göremiyoruz. İç borçlar 2004 sonunda 233.9 milyar YTL'den 260.5 milyar YTL'ye yükseldi.
Kamu mevduatı Borçlardaki bu gelişmeye rağmen son yıllarda kamu kesiminin likit varlıkları artıyor. Hem Hazine'nin Merkez Bankası'nda tuttuğu mevduatta hem de diğer kamu kuruluşlarının mevduatında hızlı bir artış var. Öyle ki 2004 sonunda 18.7 milyar YTL olan bu tutar 2006 ortasında iki katına da aşarak 39.7 milyar liraya yükseldi. Hatta yukarıdaki tablodan izlersek, 2000'de 2.5 milyardan 39.7 milyara çıktığını görürüz. Bu konudaki büyümeyi daha iyi yansıtacak olan kamu mevduatının toplam kamu brüt borç stokuna oranı 2000'de yüzde 2.9'dan 2006 ortasında yüzde 10.8'e ulaşmış. Hakikaten çarpıcı bir artış.
Merkez Bankası varlığı Net kamu borç stoku hesaplanırken kamu mevdatı yanında Merkez Bankası'nın net varlıkları da brüt stoktan düşülüyor. Burada da çarpıcı bir artış var, özellikle 2006 yılında. Altı ayda 30.7 milyar YTL'den 44.9 milyara yükselmiş. Merkez Bankası varlıklarının artışında döviz rezervinin artması, Dresdner Hesapları'ndaki azalma, IMF borçlarının geri ödenmesi etkili olmuş olabilir. İşsizlik Fonu'ndaki birikimler yanında kamu mevduatı ve Merkez Bankası net varlıkları, ki bu iki kalemde çarpıcı artışlar söz konusu, brüt stoktan düşülerek net kamu borç stokuna ulaşılıyor.
Milli gelirin yarısı Kamu mevduatı ve Merkez Bankası varlıklarında hızlı artış sonucu 367.2 milyarlık brüt borç stoku 100 milyardan daha fazla azalarak 261.8 milyar YTL net kamu borcuna iniyor. Böylece stok 2005 hatta 2004 sonuna göre mutlak rakam olarak geriliyor. Bu rakam sırasıyla 271.8 ve 269.1 milyardı. Net borç stokundaki bu azalma sonuçta borç stokunun GSMH'ya oranını hızla düşürüyor. Kriz öncesi 2000'de yüzde 57.1 olan bu oran, kamu kesiminin halının altına süpürülen ne kadar yükümlülüğü varsa ortaya çıkarılması ve kamu borcuna dahil edilmesiyle yüzde 90.4'e fırladı. Daha sonraki yıllarda gerileyen bu oran 2006 ortası itibariyle yüzde 50.1'e indi. Böylece 5 yılda 40 puanlık bir azalma meydana geldi.
Amaç başka da olsa Büyümeyi sağlamada, bu yılın ilk çeyreğine kadar enflasyonu düşürmede sağlanan başarıya kamu borçlarının kontrol altına alınmasını ve sürdürülebilirliğinin artırılmasını eklemek gerekiyor. Hazine likidite yığınağı yaparak, Merkez Bankası döviz rezervi biriktirerek belki küresel dalgalanmalara ve ardından da Cumhurbaşkanlığı ile genel seçimlere hazırlık yaptılar. Bunu yaparken net borç stokunun brüt borç stokuna göre daha hızlı düşüşüne yol açması, işin bonusu oldu.
Sonuç "Kuyruğu dikti, köprüyü geçti" Türk Atasözü
|