|
|
Doğan Hızlan'dan abartılı bir başlık
Bir görüşe göre insanlar çok kabaca ikiye ayrılır: Hayat insanları, sanat insanları. İlk gruptakiler, hayatı en somut biçimde yaşayan ve ayağını yere basan gerçekçilerdir. Öbürleri ise hep bir düş âleminde yaşayanlar, sanatın sıkı takipçiliğini yapıp onun gerçeğini hayatın daha katı gerçeğinin yerine koyanlar... Ben herhalde ikinci gruptan olmalıyım. Sanatsız bir yaşam düşünemem, sanatı sürekli bir sığınak olarak görürüm, yalnız sinemasız değil, kitapsız, müziksiz, tiyatrosuz da yaşayamayacağıma inanırım. Ama ben bile pazartesi günü Doğan Hızlan'ın başlığına takıldım: 'Yönetimlerin Görevi İçinde Sanat Başta Gelir'. İnanılmaz, değil mi? Yolumuzu yapıp ışığımızı, su ve elektriğimizi getiren, sokaklarımızı aydınlatıp parklarımızı yapan, ulaşımımızı sağlayıp evimizin önünü süpüren belediyelerin baş görevi sanat? Belki tuzu kuru bir ülke için, zorlama da olsa söylenebilir. Ama sevgili Doğan, bin bir sorunlu ülkemiz için bu kadarı biraz fazla lüks olmuyor mu?
|