|
|
Sanki güncelliğin içinden fırlamış bir film
İstanbul'un göbeğinde bir korku filmi gibi izlemekte olduğumuz yağlı-ballı, cinayetli-linçli 'tarikat ilişkileri', bana günlerdir bir şeyleri hatırlatıyordu. Son zamanlarda Fatih-Çarşamba'da pek dolaşmışlığım yok. Peki ben bu görüntüleri nerden hatırlıyordum? Birden keşfettim. Antalya Festivali öncesi yeni Türk filmlerinden bir dolusunun DVD'si gelmişti bana... Ve tüm danışma kurulu üyeleri gibi ben de bunları izlemiştim ve yarışmaya alınacak filmleri seçmiştik. İşte bunlardan biri, Takva adlı bir film, sanki sözkonusu tarikatın perdeye bir yansımasıydı. Her şeyin merkezinde yer alan bir şeyhin bilgisine, vukufuna ve hatta keramatine iman etmiş, üyelerine belli bir kılığı, saçsakalı ve örtünmeyi empoze eden, tümüyle eski İslam geleneklerine göre yaşamayı seçmiş bir dini cemaat. Ve onun gündelik etkinlikleri: zikir törenleri sırasında kendinden geçen insanlar, vecde gelmiş müminler, gecegündüz ibadet. Ve asıl kahraman, bu cemaatin samimi bir üyesi, alabildiğine sıradan bir adam olan Muharrem Efendi. Öylesine dürüst ve namuslu ki, şeyhin dikkatini çekiyor ve onun güvenilir adamı oluyor. 'Vazifesi' de tarikatın zengin mallarının izini sürmek, kiracıları denetlemek, kiraları toplamak, vs. Bundan sonrası o adamın öyküsü. Ve onun, yani sıradan, basit bir insanın birden başşka dünya' ile, yani bol parayla, mal varlığıyla, arabadan cep telefonuna, marka saatten moda kıyafete sayısız dünya malıyla karşılaşması ve de giderek dengesini yitirmesi. Bunlar elbette filmin eleştirilerinde daha uzunboylu ele alınacak. Hep sorulur: Sanat mı hayata yol gösterir, hayat mı sanata diye... Elbette aslolan hayattır, yaşamın kendisidir. Sanat bize hayattan sanatçının öz aynası aracılığıyla gelen bir kişisel yansımadır. Ama bugün gazetelerde ve televizyon ekranlarından bol görüntülerle, en sansasyonel biçimde karşımıza gelen bu çevreyi izlerken, aylar önce tasarlanıp çekilmiş bu filmi anmamak elde değil. Dünya galasını Toronto Festivali'nde yapan, önümüzdeki günlerde ise Antalya'da yarışacak olan bu ilginç film, bu çevreyi öylesine iyi yansıtmış ki... Yeni Sinemacılar grubunun bir ürünü olan, Özer Kızıltan'ın yönettiği, Fatih Akın'ın yapımcıları arasında olduğu ve başrolde Erkan Can'ın tek sözcükle harika bir oyun verdiği Takva, gösterime çıktığında sanırım kıyamet kopacak. Benden söylemesi...
|