|
|
Hayat kutsal mı? Peki ya o zaman?
İNSAN hayatının en kutsal şey olduğuna, mutlaka korunması gerektiğine, her dinin yasakladığı öldürme, hayat alma eyleminin her koşulda mahkûm edilmesi gerektiğine inanıyor musunuz? Elbette inanıyorsunuz. Peki o zaman, adına ölüm orucu denen şeyin böylesine devam etmesine nasıl rıza gösteriyorsunuz? Adı F tipi olan o tipsiz cezaevlerindeki tek kişilik tecrit hücrelerinde (ki biz onları daha çok Amerikan film veya dizilerinden tanıyoruz!) ömür çürütenlere destek olmak için Kasım 2000'de başlatılan, tam 122 kişinin ölümü ve 600 kadarının da düzeltilemez biçimde sakat kalmasına yol açan oruç eylemi hâlâ sürüyor. Onun simge-kişisi de, nisan ayında evinde başladığı orucu inatla sürdüren avukat Behiç Aşçı.
AYDIN OLMANIN ŞARTI Hayat kesinlikle kutsal bir şey. Bir fikir, bir ilke, bir dava adına kendi hayatını vermeyi göze alanlara, davalarına katılsak da katılmasak da, mutlaka kulak vermek gerekir. Aydın olmanın bir şartı sayılmalıdır bu... Ben kendi adıma bu olaydan çok etkilendim. İlgililere görevlerini hatırlatıyor, avukat Behiç Aşçı'ya sempatilerimi yolluyor ve ilgilenenleri, cumartesi-pazar günleri Muammer Karaca tiyatrosunda yapılacak Uluslararası Tecrite Karşı Mücadele Sempozyumu'na katılmaya çağırıyorum.
|