|
|
Kuran'ı dinleyen cinler Müslüman oldu
İSLAM VE MUCİZELER.
Peygamberimiz, Mekke'de toplumdan dışlanınca, baskılardan uzaklaşmak için kendisine sığınılacak bir yer aradı. Annesinin akrabaları olan Benu Abdi Yeliller'in hüküm sürdüğü Taif'e gitmeye karar verdi. Hz. Muhammed, Zeyd ile birlikte Mekke'den ayrılarak iki günlük mesafede olan Taif'e gitti. Peygamberimiz, Taifliler'e İslamiyet'i tebliğ etmeden önce mahalli idarecilerle konuştu. Ancak onların alaylı konuşmaları ve "Şehri hemen terk et" uyarılarıyla karşılaştı. Mahalli liderler, çocukları ve köleleri Peygamberimiz'in peşine takıp, taşlattı. Hz. Muhammed, atılan taşlardan yaralanmış olarak Taif'i terk edip, şehrin dışında Mekkeliler'e ait bir bahçeye sığındı. Bahçede rahat bir nefes alan Peygamberimiz, burada ellerini açarak Allah'a yalvardı: "Ya Rabbi, kuvvet ve kudretimin en zayıf haliyle, elimdeki çare ve vasıtaların en basitiyle, insanların gözünde ifade ettiğim en hafif şahsiyetimle senin huzurunda sana yalvarıyor ve sana sığınıyorum, ya Erhamerrahimsin. Sen sıkıntı ve zulüm altında zayıf düşmüş olanların Rabbi'sin. Sen beni kimlerin eline bırakıyorsun. Sen hoşnut oluncaya kadar benden gelecek tövbe ve istiğfara layıksın. Kuvvet ve kudret ancak Sen'dendir". Peygamberimiz, bahçede dinlendikten sonra Mekke'ye doğru yola koyuldu. Gece olup, konakladığı Nahl Vadisi'nde namaz kılarken, okuduğu ayetler, oradan geçen cinlerin dikkatini çekti. Kur'anı Kerim'i dinleyen cinler hemen Müslüman oldular. Peygamberimiz durumun farkına varmamıştı. Yüce Allah daha sonra durumu Peygamberimiz'e bildirdi. Cin suresinin birinci ayetinde şöyle buyrulur: "(Resulüm) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur'an'ı dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahy olunmuştur: Gerçekten biz doğru yola ileten harikulade bir Kur'an dinledik de ona iman ettik (Artık) kimseyi Rabbimiz'e asla ortak koşmayacağız)". Ahkaf Suresi'nin 29.-31. ayetlerinde ise şöyle buyurulur: "Hani cinlerden bir grubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur'an'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) susun demişler, Kur'an'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavmlerine dönmüşlerdi. Ey kavmimiz dediler, doğrusu biz Musa'dan indirilen, kendinden öncekini doğrulayan Hakk'a ve doğru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz dediler, Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızın bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun".
|