|
|
Medya ve vizyon
Birkaç hafta önce konuyu açmıştık. Fenerbahçeli futbolcular, Zico'yu çok seviyorlar. Sadece yıldız futbolcu karakteri değil, Brezilyalı'nın oyunculara samimi yaklaşımı, onlardan biri gibi davranması, sistemini kabul ettirme tarzı, tüm futbolcuların kalbini kazanmasına yol açtı. Konya'daki mücadelenin özverili olmasını ise bu nedene bağlayanlar çoğunluktaydı. Sivas'taki tablodan sonra oyuncuların toplantı üstüne toplantı yapmasında, Zico üzerindeki spekülasyonlar nedeniyle doğan rahatsızlığın etkisi büyüktü. Konya maçı öncesinde yöneticiler "Futbolcular kenetlendi" diyorlardı. Maçı kazanacaklarına olan inançta bu faktör öne çıktı. Teknik adamın yapacağı hamlelerle maçı kazanacağını düşünmekten çok, oyuncuların "İsterlerse, yaparlar" havasına güveniyorlardı. Üst düzey profesyonellerden oluştuğu varsayılan bu takımın, saha içi çözümlerini alaturka olarak bulmaya çalıştığı bir dönem geçiriyor Fenerbahçe... Bu anlayış, yönetimin açıkladığı 'kurumsallaşma' tercihinden de, 'dünya takımı olma' hedefinden de çok uzak aslında. Ama burası Türkiye ve kulüp Fenerbahçe ise günü kurtarmak, geleceğin planlarından daha önemli hale geliyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, hafta içinde teknik direktör Zico'ya olan güvenini açıklarken, Christoph Daum'u da medyanın göndermek istediğini söyledi. Daum, Fenerbahçe'den ayrılış nedenlerinin başına Başkan Yıldırım'ı koymuştu halbuki. Sıkıntısı, medya ile görüştürülmemekten doğan iletişimsizliğiydi. "Futbolcular takımı benim mi, başkan Yıldırım'ın mı yaptığını sorgulamaya başlamışlardı. Durmanın bir anlamı yoktu" diyordu; ayrılış kararını açıklarken. Geçmişte Daum'a, bugün Zico'ya yapılan eleştirilerin temelinde Fenerbahçe için biçilen hedefler yatıyor. Daum için kimse "Türkiye'de başarısız olur" demedi. Alman hocayı zorlu maçlarda, özellikle de Şampiyonlar Ligi'ndeki performansında çözüm üretememek ile eleştirmiştik. En klasik sözümüz, "Bir maçı da sen kazan" oldu. 100. yıl hocasının Daum'dan çok daha farklı, çok daha atak ve cesur olması bekleniyordu. Ama Zico, takımı yetenekleriyle kuracağı ve yönlendireceği yerde, Fenerbahçe'yi mücadele ortamına futbolcuların kenetlenmesi taşıyor. "Nasıl oluyorsa oluyor. Maç kazanıyorlar ya, sen ona bak" diyenler olacaktır. İşte onlar, ikinci ligden yeni gelmiş, Saracoğlu'nda 50 bin kişinin karşısına çıkmış Antalyaspor'a, 200 milyon dolarlık takım kurmalarına rağmen atılan ilk gol sonrasında 'şampiyon olmuş' gibi sevinenler, ligin daha yedinci haftasındaki Konyaspor galibiyetini 'önemli viraj' olarak yorumlayanlardır. Bu kadar vizyonla, bu kadar hocanız ve futbolcunuz olur.
|