|
|
PİŞTİ nasıl oynanır?
PİŞTİ'nin merakla beklenen yeni ekibi, ilk gece heyecanından olsa gerek fazla tat vermedi. Program süresince aklımda kalanlar, Reha Muhtar'ın Eva Maya'- ya Müslümanlık dersi verirken kelime-i şahadet getirmekte zorlanması ve Ajda Pekkan'ın söylediği enfes şarkılarıydı. Bu arada Deniz Akkaya'nın, Mehmet Ali Erbil'e attığı gol de takdire değerdi. Mehmet Ali, Deniz Akkaya'yı kastederek, "Zaten bütün mankenler aynı mahallede oturuyor" dedi. Akkaya da taşı gediğine koydu: "Eğer öyle olsaydı, sen o mahallenin muhtarı olurdun!.." Geçen yıl programı adeta tek başına sırtlayan Beyaz'ın yokluğu açıkça hissedildi. Onun yerini doldurma görevi ise Mehmet Ali Erbil'e verilmişti. Ancak Erbil'in en büyük handikapı, zaten haftanın 7 günü ekranda "geyik çeviriyor olması" idi. Yine de ilk programın gülümseten tüm esprileri ondan geldi. Ajda Pekkan ise tahmin ettiğim gibi bu programa fazla "ağır" kaçtı. Gerçek hayatta son derece sempatik olan Ajda Pekkan, kameranın kırmızı ışığını görünce nedense kaskatı kesiliyor. Mükemmel görünüp, mükemmel konuşma arzusu onu bir buz kristaline dönüştürüyor. Güzel görünüyor ama elinize almaya kalktığınızda eriyeceğini biliyorsunuz. Fakat konularla ilişkilendirip, harika söylediği şarkılara söz yok... Reha Muhtar'ı birkaç gün önce de Reha Muhtar Televizyonu adlı yeni programında izledim. Orada tek başına iskambil falı bakıyordu. Pişti'de ise takım oyunu oynamaya çalışıyor. Bende sıradan bir sohbet programı etkisi bırakan Reha Muhtar Televizyonu'na acil bir format bulunmalı. Pişti'ye dönersek... Malum, pişti yapmak için ortağınızın "kesmesi" gerekir. Reha Muhtar bu pasları almakta zorlanacağa benziyor. Ha, unutmadan, Muhtar'ın konuları bağlarken kullandığı ve program ekibi tarafından "yazılan" final cümleleri pek yapay duruyor. Oysa benim bildiğim Muhtar, yardım almadan da bağlar!..
|