|
|
Hollywood'u birbirine kattı
Sudaki Kız filmiyle dikkatleri çeken yönetmen M. Night Shyamalan, çekimler sırasında yaşadıklarını anlattığı kitapta film şirketlerine veryansın etti
Bu hafta vizyona giren Sudaki Kız (Lady in the Water) filminin yönetmeni M. Night Shyamalan, filmleriyle olduğu kadar film sektörüne karşı duruşuyla da dikkat çekiyor. Hatta son yılların en iddialı filmlerinden Köy, İşaretler ve Altıncı His'e imzasını atan Shyamalan'ın bu nedenle başı Walt Disney Stüdyoları ile dertte. Bunun sebebi ise, Sports Illustrated dergisi yazarı Michael Bamberger'ın kaleme aldığı The Man Who Heard Voices: Or, How M. Night Shyamalan Risked His Career on a Fairy Tale (Sesler Duyan Adam ya da Night Shyamalan Bir Hayal İçin Kariyerini Nasıl Riske Attı) adlı kitap. Kendi kuşağının yönetmenleri arasında en başarılılarından biri sayılan Shyamalan, aslında bu kitapla kendi iç dünyasını paylaşıyor. Kitapta, 'modern zamanın Hitchcock'u' olarak da anılan yönetmenin, bu dünyaya adım attığı ilk günden son filminde yaşadıklarına, pek çok ayrıntı yer alıyor. Ancak en çok konuşulan kısımların başında Shyamalan'ın Sudaki Kız filmini çekerken yaşadığı zorluklar geliyor. Öyle ki bu son filmi, Shyamalan'ın Warner Bross için Disney'den ayrılmasına bile sebep olmuş. Yönetmen bu kararının nedenini 'Disney'i kendi vizyonunu anlamaktan uzak olması' olarak gösteriyor. Kitapta rahatsızlık duyduğu insanları ise şöyle tanımlıyor: "Fare gibi kulakları olan şüpheci insanlar..." Bu tür yakıştırmalardan Disney'in başkanı Nina Jacobson da nasibini alıyor. Böylece Shyamalan'ın bugüne dek birlikte çalıştığı Jacobson'la yollarını neden ayırdığı da anlaşılıyor. Altıncı His filmiyle 'En İyi Yönetmen' ve 'En İyi Orijinal Senaryo' dalında Oscar kazanan genç yönetmen, kitapta ikinci adıyla; yani Night olarak anılıyor. Kitabın yazarı Bamberger, bunun kendi tercihi olduğunu söylüyor. Yazar Shyamalan'la, iki yıl önce bir partide tanışmış. İkili bu tarihten itibaren kitap için birlikte çalışmaya başlamış. Bamberger, bu süreç içinde Shyamalan'ın da bir çeşit kendini tanıma sürecinden geçtiğini anlatıyor. Yazara göre kitabın bir diğer önemli tarafı, Hollywood'da hemen her aşamada yapılan sahtekârlıkların ortaya çıkmış olması. Ancak Bamberger kitapta bunların ayrıntılarını veya Shyamalan'ın Disney'den nasıl ayrıldığını açıklamıyor. Bunun yerine kitabın sonunda okuyuculara merak ettiklerini e-mail'le kendisine sorabileceklerini söylüyor. Kimi eleştirmenlere göre, uzun bir dergi makalesinden çok da öteye gitmeyen bu kitap, şov dünyasının içindeki gerçek dramları göstermesi açısından dikkate almaya değer.
Ece Koçal
|