kapat
   
14 Eylül 2006 Perşembe
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Artık yeter!

Korku, dehşet ve acının kentine buradan tavsiye belki ayıptır ama; Diyarbakırlılar şunu yapmalı; yapabilmeli:
Koskocaman bir miting.
7 paramparça çocuğun fotoğrafları.
Ölü çocuklar yürümeli.
Başka çocuklar ölmesin diye, hiçbir kentte hiçbir çocuk ölmesin, çocuklar büyür büyümez de tabutlara girmesin diye büyükler yürümeli.
10 ölünün isimleri yürümeli.
Aileleri. Komşuları. Hiç tanımayanları.
Durağa da konmuşsa, karakola da konacaksa!
Öyle büyük, öyle korkusuz ve bombaya, teröre, terör vampirlerine, kana lanet dolu.


"Al sana ateşkes" dedi birileri:
1. Terör örgütü; başta PKK ama belki Hizbullah vb.
2. Terörün sürmesi, terörize durumun sürmesi, nefretlerin sürmesi, demokrasinin sürmemesi için bomba örgütü;
3. Herhangi bir intikam örgütü;
4. Beyni dışarıda eli içeride bir yabancı örgüt.


Bir başbakan, Diyarbakır'da 7'si çocuk 10 can alan, bir parkta, durakta hainin haini, kahpenin kahpesi, vahşetin vahşeti bir bombanın ardından;
"Provokatif hareketlere açık bir ortam var" der mi!
Diyorsa, bunu açıklamak zorunda.
Her kelimesini açıklamak onun boynunun bu ülkeye borcudur.
Bulmak ve açıklamaktan daha öncelikli bir işi yoktur.
Her kelimesini.
"Provokatif" nedir?
"Hareket"ten kastı nedir?
"Açık bir ortam" ne demektir; kendisinin görevi, sorumluluğu nedir?


"Al sana ateşkes" dedi birileri.
Bunu derken, çocuk, bebek, kadın, erkek, genç, yaşlı; Tabii ya, çocuk ve bebek, Kürt veya Türk, sadece paramparça etmek, "alın size" demek istedi.
O yüzden, canım ve zavallı ülkemin, ne çok zanlısı, şüphelisi, favorisi vardır her seferinde.
Kimimiz doğal olarak hemen terör örgütünü gösterir; Başbakan "provokatif hareket" diyebilir; akla başka şeyler gelebilir.
Cumhuriyet gazetesi bile haberini "kuşkulu durum"la bitirebilir.
Elbette, mayını, bombası, canlısı, düzeneği, kumandası, vahşeti ile "Terör örgütü" veya örgüt içinde birileri.
Ancak terörle beslenen, ancak terörle var olabilen, herhangi bir başka ihtimalde damarları kuruyacak birileri.
Ama, bir zamanlar devletin kullandığı, sonra devletin yok etmeye çabaladığı, Diyarbakır'da halkın sevdiği Gaffar Müdür ile polis arkadaşlarını çok sayıda silahın yaylım ateşiyle katleden, yani öyle olduğu söylenen Hizbullah namlı bir terör kaynağı da akla gelebiliyor. Yerinden, yöresinden, semtinden ötürü.
Sonra, sonra;
"Şemdinli", "Sauna Çetesi", "Atabeyler" filan; hatırlıyorsunuz, değil mi?
Kimi üniformalı, kimi mafya uzantısı, kimi cemaate karışmış, kimi özel harekattan gelmiş, kimi emekli emniyetçi acayip oluşumlar!
Ellerinde ele geçen bombalar, özel harekat belgeleri.
Sanık subaylardan birinin, "Bombaları PKK'ya karşı kullanacaktık" deyişi.
"Bombacı emekli general"in, geçmişteki bombalarla ilgili sözleri bir yana, "Genelkurmay'ı genç subayların eylemleri için uyarmıştım" gibi iddiaları.
Şemdinli olaylarının hemen ardından, Dipsiz Kuyu'da da yer alan, bir "Jitem ya da Jit" çi askerin, "Burada yabancı istihbarat örgütleri de cirit atıyor" deyişi.
Bunca ihtimal, bunca kuşku, bunca favori, sürpriz, plase fazla!
Bu kadar ölüm, bu kadar çocuk çocuk ceset çok fazla!


O yüzden, Diyarbakır, bir çocuk masumiyetiyle, bir bebek gibi yeniden doğmak için, 11 ölüsünün resmiyle yürümeli.
Ölü çocuklar gözlerimizin içine içine bakarak yürümeli.
Çocukları başka hiç kimsenin gölgesi altına, hiçbir şiddet, ölüm, vahşet, terör merkezinin vesayetine sokmadan yürüyebilmeli.
Diyarbakırlı politikacılar artık hakikaten bağımsız siyaset yapabilmeli.
Anneler çocuklarının hayatını isteyebilmeli.
Türkiye'nin her yerinde, hepimiz, kalbimizde ölü çocuklar, elimizde çocuklarımızın resimleri, bir şekilde, büyük bir "Artık yeter!" yürüyüşüne katılabilmeliyiz.
Bir şeyler yapabilmeliyiz!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ne mümkünse!   / 13-09-2006
 Aidim aitsin, ait!   / 12-09-2006
 Miniklere temenni!   / 11-09-2006
 Para ile düdük!   / 10-09-2006
 Asker millet, büyük devlet Bangladeş!   / 08-09-2006
 Hiç risk yoktu!   / 07-09-2006
 Çivi kafalar!   / 06-09-2006
 Çivi olmayın!   / 05-09-2006
 Karşı çıkmak vatana ihanetse   / 04-09-2006
 Linç operatörü!   / 03-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
İki fakülte...
Zeki Burak Okay.
Bahçeşehir...
ERGUN BABAHAN
Barış için samimiyet sınavı
Önce DTP'nin PKK'ya yaptığı...
MEHMET BARLAS
Orada bir Bodrum var uzakta ve unutulan...
Geçen hafta...
UMUR TALU
Artık yeter!
Korku, dehşet ve acının kentine buradan...
FATİH ALTAYLI
Bu işte bir iş var
Diyarbakır'da patlayan bombanın...
ERDAL ŞAFAK
Stat yolu
73 bin izleyicinin yarısının...
İslam'da Tanrı ile akıl arasında bağ yok
"Hıristiyanlık ile akıl arasında sıkı bir bağ var" diyen Papa,...
Rapor için talep listesi
Rum kesimi, Komisyon'un 24 Ekim'de Türkiye'nin üyelik müzakereleriyle...
Hangisi hasta
Hangisi hasta
G.Saray'ın teknik direktörü Gerets, "İyileştim" diyen Hakan'ı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu