kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Organ listelerinin her satırında bir yaşam var
Organ listelerinin her satırında bir yaşam var
İkinci hayatım bana karımın bir hediyesi

Organ listelerinin her satırında bir yaşam var

Dr. Levent Yücetin, koltuğunun altında taşıdığı dosyalarda, aslında binlerce insanın yeni bir hayat umudunu da taşıyor. Organ nakli bekleyen hastaların bulunduğu listeden sildiği her isimde ise yeni bir hayatın başlamasını sağlıyor....

Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Koordinasyon Birimi Sorumlusu Dr. Levent Yücetin, insanları organ nakline davet eden ekibin ilk parçası. O, listede bulunan binlerce insanın sorumluluğunu taşıyor. Listeleri azaltıp, yeni organlarıyla yeni bir hayata başlamaları için insanları organ nakline çağırıyor.

* Listenizde kadavradan organ bekleyen kaç kişi bulunuyor?
Yaklaşık 2 bin 200 kişi bulunuyor.

* Bunların ne kadarına organ bulunabiliyor?
Bir yıl içinde kadavradan nakil yapabildiğimiz böbrek hastası sayısı n5 ile 50 arasında değişiyor. Antalya'da Türkiye genelinin 10 katı organ bağışı yapılıyor. Bizim oranlarımız İstanbul'da olsaydı bu rakam n50-500 kişiye ulaşacaktı. Avrupa ortalaması da 1n-15 civarında. Antalya, organ bağışı konusunda, il olarak, pek çok Avrupa ülkesinden iyi durumda.

* Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yalnızca Antalya ve civarında yaşayan hastalar mı organ bağışı listelerine girebilir?
Organ beklemek için Türkiye'nin dört bir yanından Almanya'dan, Avusturya'dan hatta Kanada'dan bile bize gelen Türk hastalar var. Almanya'da yaşayan bir hastamız kadavra listesindeydi, çağrılınca Ankara'da yaşayan birinden daha çabuk geldi. Türkiye'nin dört bir köşesinden kadavra bekleme listesi için buraya geliyorlar.

* Öncelik Antalya'da yaşayan hastaların mı?
Sağlık Bakanlığı Ulusal Koordinasyon sistemi var, karaciğer ve kalp hastaları için acil bekleme listesi var. Türkiye'nin neresinden bir organ bağışı yapılırsa, tüm bilgiler Sağlık Bakanlığı'na bildiriliyor. Böbrek içinse kendi listenizdeki kayıtlı hastalar içinden doku uyumu en fazla olanlar seçiliyor. Bir kadavradaki bir böbrek için 6 hasta çağırıyoruz. Organların kadavradan çıkarıldıktan sonra en kısa sürede nakil yapılması gerekiyor. Bir hastada tıbbi sorun çıktığı zaman onu gönderip diğerini çağırırken vakit kaybına yol açmaması için 6 hastayı çağırıyoruz. 6 hastaya tüm testler yapıldıktan sonra en uygun olan iki kişi seçiliyor. Buradaki öncelikli kriterler; doku grubu kriterinin en fazla olması, bekleme süresinin uzun olması, verici ile yakın yaşlarda olması. Genç bir hasta ise genç, daha ileri yaşlara ise kendi yaşına yakın vefat edenin organlarını veriyoruz.

* Hastalar için geri dönmek hayal kırıklığı yaratmıyor mu?
Çok zor oluyor, çok büyük bir hayal kırıklığı ama başka şansımız yok. Beş kez altı kez gelip geri dönen hastalar var. Bazıları 'bir kere gelip geri döneyim' bile diyor. O şansa yakın olduğunu hissetmek istiyor.

* Neden hastaları genellikle gece yarısı çağırırsınız?
Genellikle gece yarısı arıyoruz; çünkü beyin ölümü testleri akşam üstü tekrarlanır ve bize bildirim akşam üstü yapılır. Biz de aileleri akşam üstü arıyoruz ve gece 11.00-12.00 gibi de görüşüyoruz. Kadavrada beklemenin belli bir standart süresi yok. Tamamen zamana karşı yarış.

* Kadavradan mı, canlıdan mı organ istemek daha kolay?
Kendi adıma söyleyeyim; kadavradan istemek daha kolay. Çünkü orada hayatını kaybetmiş bir insan var ve doğanın tek bir kuralı var; her doğan canlı ölecek. Eğer organ bağışı yapılmazsa toprak olacak. Ama canlı vericide hiçbir sağlık sorunu olmayan birini riske atıyorsunuz. Diyalizde hastayı bırakırsanız yaşam şansını ve kalitesini üç kat azaltıyorsunuz. Kadavradan herkese organ bağışlama şansınız yok, dolayısıyla canlı nakilleri de önermek zorunda kalıyorsunuz.

* Bunu ailenin yakınlarına siz mi teklif ediyorsunuz?
Canlı için her iki tarafla da görüşüyoruz. Bazen onlar gelerek vermek istiyorlar, bazen biz aileyle konuşup, durumu anlatıyoruz.

* Nasıl tepkiler veriyorlar?
Çok değişken bir tepki, net bir şey söylemek zor. Genelde anne babalar çocukları söz konusu olduğu zaman hemen kabul ediyorlar. Ama anne babalar, çocuklarından almayı kabul etmiyorlar. Eşlerin bir kısmı organlarını vermeyi kabul ederken bir kısmı ayrılmayı bile düşünüyor. Kardeşler de bekarsa verme olayı daha kolay, evliyse eşlerin tepkileri ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla bir yığın değişken tepki var.

* Kimler daha kolay organ bağışlıyor?
En çok anneler çocuklarına. Daha sonra babalar, kardeşler ve eşler geliyor. Eşlerde de kadınların kocalarına organ verme oranı, erkeklerin verici olma oranlarından ciddi oranda yüksek.

* Son anda organ bağışlamaktan vazgeçenler oluyor mu?
Oluyor. Genellikle kardeşler ya da biraz daha uzak akrabalar son anda vazgeçebiliyorlar. O sırada yaptıkları sohbetler sırasında duydukları 'sakat olursun', 'yarım kalırsın' gibi söylentilere bağlı olarak vazgeçebiliyorlar. Ameliyata giderken dönenleri gördük. Servisten sedyeye koyup ameliyathaneye giderken vazgeçene şahit olduk.

* Ne yaptınız?
Yapacağımız bir şey yok. Kişinin kendi takdiri. Kardeştiler, yapacak bir şey yok. Çantasını topladı gitti.

* Bu durum o insanlar arasında bir küskünlüğe yol açıyor mu?
Açıyordur ama bu konuda birini suçlamak, yargılamak doğru değil; çünkü çok zor bir karar.

* Siz olsanız verir miydiniz?
Organlarımı bağışlardım. Canlı verici anlamında sorduğunuz zaman da çocuğum için hiç düşünmeden evet. Diğer aile yakınları içinse o an çok önemli. Çocuğunuz varsa ve ilerde onda da bu sorunun olup yardım edememe düşüncesi insanı zorlar. Ama aile yakınlarını diyalizde yaşatmaktansa, kesinlikle verirdim.

* Sizin için bile çok zor bir karar insanları organ nakline ikna etmek zor değil mi?
Beni bir garson olarak düşünün. Ben sadece restorandaki mönüleri getiriyorum. Bu mönüde, böbrek yetmezliği hastaların diyaliz ve nakil şansı vardır. Bunların risklerini anlatırım. Ama hiçbir zaman 'şunu yapın, bunu yapın' demem ya da 'siz olsaydınız ne yapardınız' sorusuna yanıt vermem. Verilen karar için tıbbi destek sağlarım. Onun yerine asla karar verici olmam, öneride, teklifte bulunmam. En azından ben kendi adıma bunu yapmıyorum. Çünkü çok zor bir süreç. Onlar bir ömrü birlikte geçirecekler, hep bu çelişkiyi kendi içlerinde yaşayacaklar; dolayısıyla zorlamak hiç uygun değil. Ama nakil, diyalize göre yaşam süresini artırıyor. Ne kadar erken nakil olurlarsa, başka bir organda hastalık çıkma riskinin azalacağını, kadavra listesinin tamamen bir şans olduğunu anlatıyorum. Bugün de çıkabileceğini, üç veya on yıl sonra çıkabileceğini hatta hiç çıkamayacağını anlatıyoruz. Ancak son kararı kendileri veriyorlar.

ESRA TÜZÜN

DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Yeni nesil bekaret yaşını 12'ye düşürdü
 MS hastaları tatil için sonbaharı bekleyin
 Biz genetik olarak daha mı dirençliyiz?
 Işıl ışıl bir cilt için somon sağlıklı saçlara yengeç
 Dr. Ali Kerim Diler: Hayatı genç kalan ellerinizle tutun
 Kabuklu yemiş alerjisi geçebiliyor
 Nakil diyaliz hastasının ömrünü üç kat uzatır
 Haklı olmak mı, mutlu olmak mı?
 Aynı anda beş organ birden değiştirilebilir
 Çocuk sarasına Atkins diyeti
 Organ listelerinin her satırında bir yaşam var
 Kanser tedavisi sonrası hamilelik imkansız değil
 Okuldaki kabadayılar
 Organ bekleyenlerin umudu onun sesi...
 Rahim ağzı kanseri aşısı ABD'de zorunlu
Kaya'nın esmerleri
Kaya'nın esmerleri
Kaya Çilingiroğlu'nun "Hülya hiç tipim değildi, beni Brezilya tipi...
Jackson Ailesi gibi
Jackson Ailesi gibi
Pop müziğin sevilen yorumcuları arasında yer alan Niran Ünsal'ın...
Sosyete Göcek'e demirledi!
Sosyete Göcek'e demirledi!
İstanbul cemiyet hayatının ağır topları, hafta sonu Belma Simavi'nin...
İkisi de teselliyi club81'de buldu!
İkisi de teselliyi club81'de buldu!
Birlikteliklerini geçen hafta bitiren Pınar Altuğ ile Tony...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.