|
|
|
|
|
100 bin dolarla yola çıktım. İlk gemimde aşçı olarak çalıştım
|
|
Rus istihbaratından ayrıldıktan sonra ne yaptınız?
-Çok üst düzeyde dostlarım vardı. Rusya'da özelleştirmeler başlamıştı. Biz de bir gemi aldık. Her şey öyle başladı.
Nasıl buldunuz parayı?
-Siz şimdi herkesin sorduğunu sormak istiyorsunuz, bu kadar genç yaşta bu kadar zenginlik. Mafya mıyım? Herkes kendi işinin mafyasıdır. Siz gazetede önemli bir isimsiniz. Siz de kendi işinizin mafyasısınız. Ben işimin hastasıyım. Ben işimin mafyası değilim. Mafya güzel bir şey değil ki.
-Peki mafya demeyelim o zaman. Ben işimi seviyorum. Günde 24 saat çalışmaya razıyım. İlk gemimi aldığım zaman girip aşçı olarak bile çalıştım. Sırf her işi öğreneyim, beni kazıklamasınlar diye. Herkes hayatında işinini bulmalı ve zevk almalı yoksa boşuna...
Yani
sizin başarınızın altında özelleştirme kapsamında Rusya'da ucuza kapattığınız gemiler var. Muhtemelen istihbarat görevlisiyken üst düzey kişilerle de yakın arkadaş olmuştunuz. Tabloyu doğru çizdim mi?
-Doğru. Biz gemileri maliyetinin beşte birine aldık, zaten hemen sattık. Armatörlüğe öyle başladık. Şimdi dünyanın her yerine petrol ve kuru yük taşıyoruz. Ben yola 100 bin dolarla çıktım. Arkadaşlar da para koydular 500 bin dolar oldu. Sonra kredi aldık 1,5 milyon dolar. Müthiş bir riskti ama atlattık. Günde iki öğün yiyip bir öğünü biriktirdiğimi bilirim. Öyle zor günler geçirdim ben. Şimdi özellikle Karadeniz'de en büyük kapasiyete biz sahibiz. Rusya'nın iç sularına giren tek yabancı şirketiz.
Onu nasıl başardınız?
-Hepsi ekip işi. Önümüzdeki yıl tam 10 sene olacak denizciliğe adım attığımızdan beri. Fabrikalarımız var. Örneğin Rusya'nın en büyük süt fabrikası biz kuruyoruz. İstanbul'da bir kadın-çocuk hastanesi yapıyoruz. Türkiye'de turizm sektörüne girmeyi planlıyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir'e büyük kapasiteli oteller düşünüyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|