|
|
|
|
|
|
Yeni ölümler bekleniyor
Her sansasyonel ölümü, bir hafta-on gün gibi bir süre içinde başka 'aşırı doz' vakaları izler. Satıcıların polis baskısı ya da yakalanma korkusuyla aniden piyasadan çekilmesi, cankilerin hayati bir işlevi olan eroini buldukları yerden almaları eroinin saflığının ani değişimlerine ve ölümlere yol açar. 1995 yılında kamuoyunda çok yankılanan Can Aslandere'nin, Kanat Güner'in ölümünden beri bu kural kesintisiz biçimde işliyor ve ölümleri, ölümler takip ediyor... Bir bağımlının olağanüstü koşullar dışında aşırı dozdan hayatını kaybetmesi en az iki yıllık eroin bağımlılığı geçmişi gerektiriyor.
OVERDOSE'DAN KURTULUŞ VAR Eroin sadece İstanbul'da değil, bütün Batılı başkentlerde, Rusya Federasyonu'nda, hatta eroin yolu üzerindeki İran, Kazakistan, Özbekistan gibi ülkelerde de kendini gösteriyor. Ancak Batılı başkentlerin bir farkı artık 'aşırı doz' ölümleri 'ölümcül' ve 'ölümcül olmayan' diye ikiye ayırmaları... Evet, ölümcül olmayan aşırı doz! Çünkü basit sağlık programlarıyla sadece Berlin, Amsterdam, Roma değil, Bükreş, Sofya gibi başkentlerde bile ambulanslarda, ilk yardım noktalarında 'aşırı doz eroine' karşı müdahale yöntemlerini bilen ekipler ve ilk müdahale ilaçları var. Ne yazık ki Türkiye'de bu önlemler olmadığı için hastaneye ulaşmayı başarabilen bir aşırı doz vakasında bile 'ölüm' görülebiliyor... Gazetelerin, televizyonların "Uyuşturucu baronları gençleri zehirliyor" klişesi bütün bu ayrıntıları örtmekten başka bir işe yaramıyor... Buna kazanılmış eroin bağımlılığının asla tedavisi olmadığı halde binlerce doların havada uçuştuğu 'tedavi' süreçlerinden söz eden tıp adamlarını, ve devletin ödediği milyonlarca dolar 'ödüle' odaklanmış kamu görevlilerini de eklerseniz, tablo daha da netleşir...
|
|
|
|
|
|
|
|
|