|
|
Döşekleri soğuk, yorganları yağmur
Diyarbakır Çermik'ten geliyorlar mayıs ayının sonlarında... Kimi Çermik'in Aynalı Köyü'nden, kimi Recep köyünden, Ören'den... Hepsi de hısım akraba... 15 Eylül'e kadar Kargapazarı Dağları'nda, Şehitler Yaylası'nda konaklıyorlar; kuzuları ve koyunları ile düşleri ve düşünceleri, sevdaları ve sevinçleri, bir de hüzünleriyle... Kimi davarlarını önlerinde yayan yapıldak geliyor, kimi her birine bir milyar 400 milyon verdikleri kamyonlarla... Gündüzü cehennem, gecesi ayaz bu dağ başında, koyunların yününden yapağı yapacaklar, sütünden Erzincan tulum peyniri... Bir dağ ki; elini uzatsan, başının üzerinden geçen bulutları tutacaksın... Bir dağ ki; başını eğsen, gözlerinin önünde uçsuz bucaksız Pasinler Ovası... Yer ile göğün birleştiği bu çizgi dahili ise bir çocuk mahşeri... Gecenin ayazı, yüzlerinde suyu kurumuş tarla misali duruyor. Ayaklarında lastik ayakkabılar, pantolonlarının dizleri yamalı... Dağın soğuğu döşek, göğün yağmuru yorgan olmuş hayatlarına...
|