Neler oluyor bu dünyaya?
Danıştay'a saldırı bütün ülkeyi sarstı. Yapılan yorumlar ise olayın kendisinden çok birbirine saldırı şeklinde gelişti. Hâlâ da devam ediyor. Okullarda dehşet, kavga, bıçak artık şaşırtmaz oldu. Şimdi de kafası kızan gencecik öğrenciler, silahı çekip birbirini öldürüyor. Bir anne feryat ediyor: "Benim evladım gitti. Başkalarının ölmesine mani olun?" Televizyonların etkisi ne kadar? Fakiri, zenginiyle bir dine ait olan diğeriyle savaşıyor. İnsanlar başka milletten olanları öldürmek için kendini bomba gibi kullanıyor. Ne oluyor dünyaya, çıldırdık mı biz? Yoksa hep böyleydi de şekil mi değiştirdi? Dehşet de globalleşti mi? Güneydoğu'da namus cinayetleri yerine yeni bir infaz şekli gibi intiharlar artmış. Bir de kocasını, karısını, annesini, babasını, kardeşlerini, çocuklarını öldürüp sonra da intihar edenler var. "Cinnet niye bu kadar yaygınlaştı?" diyemiyor insan... Temelinde maddi sorunlar olunca sevdiklerini, sevmediklerini veya kendilerini yok ediyorlar. Ne oluyor benim ülkeme?
PEMBE GÖZLÜK Lütfen bir pembe gazete çıkarın. Dünyada güzel şeyler de oluyor. Gazetelerle birlikte bu pembe gazeteyi de okuyalım. Birazcık moral olsun, ilaç gibi... "Bize pembe gözlük taktıran; incelikler, dostluklar, sevgi, dayanışma, sorumluluklarımızı unutturmadan yaşam zevki veren bir ilave çıkartsak," diyorum.
HER AN HER ŞEY OLABİLİR "Niye bu kadar karamsarsın?" derseniz, dün sabaha karşı annem yine düşmüş. Bu sefer yattığı yerden kalkamamış. Herhalde kalça kemiği kırıldı. Şimdi kardeşim onu ambulansla Hizmet Hastanesi'ne götürüyor. Ben de Başhekim Prof. Dr. Osman Akalın'dan bilgi alıp, sevgili dostumuz Doç. Dr. Gazi Zorer'in yapacağı ameliyatı görüşmek için gidiyorum. İşte hayat böyle... Bir telefonla bir sürü şey değişebiliyor. Annem 84 yaşında, inşallah bunu da atlatır.
|