|
|
Mutsuz mu depresyonda mı?
Çocuklarımızın mutsuzluğundan sık yakınır olduk. Aileler "Hiçbir şey onu memnun etmiyor," cümlesini kullanıyor. Gerçekten onlar mutsuz mu? Biz onları memnun edemiyor muyuz? Yoksa bu mutsuzluğun başka nedenleri olabilir mi? Çocuklar, özellikle okul öncesi yaşlarda mutsuz olduklarında kolay avutulabilir. Ağlarken, kolayca gülmeye başlayabilirler. Okul döneminde ise değişim bu kadar kolay değildir. Arkadaş ilişkileri, okul başarısı, aile ile iletişimi, onda kolayca mutsuzluğa yol açabilir. "Çocuktur, üzülür, geçer," demek, çocuklarda depresyonu atlamak sonucunu doğurabilir. Oysa depresyon çocukluk döneminde de azımsanmayacak oranlarda görülmektedir. Tedavi edilmeyen çocukluk depresyonu çocuklukta ve erişkin dönemde istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
NEDENLER Aileiçi çatışmalar, çocuk ve ergenlerde depresyon riskini artıran etmenlerin başında gelir. Anne babasından biri depresyonda olan çocuklar, daha fazla risk altındadır. Okul başarısızlığı bir başka etkendir. Kendine güveni az, kendini beğenmeyen, başarısız bulan çocuklarda depresyon oranı fazladır. Psikiyatride benlik saygısının düşüklüğü olarak tanımlanan bu durum, çocuğun depresyona yatkınlığını artırır. Ve çocuğun yaşamını olumsuz etkileyen her türlü olay birer risk etmenidir; boşanma, ölüm, hastalık, ağır ekonomik sıkıntılar bunların başlıcaları. Okul öncesi; ilgisizlik, uykusuzluk ve kilo kaybı belirgindir. Bebeklik depresyonu ise farklıdır. Özellikle anneden ayrı kalma sonrası ortaya çıkan, huzursuzluk, ağlamayı takiben beslenme bozukluğu, mide- bağırsak sisteminde sorunlarla başlayan ve içe kapanmaya giden bir süreçtir. Bebek çevreyle ilişkiyi tümden keser. Duruşu, bakışı dikkat çekicidir. Anne kısa sürede geri dönerse düzelir. Okul çocuğunun kendinden bilgi alınabilir. Çocuk ailenin bilemeyeceği üzüntü hissi, intihar düşüncesi, uyku bozukluklarını anlatır. Aile de çocuğun azalan sosyal aktivitesi, huzursuz davranışları hakkında bilgi verebilir.
BELİRTİLERİ 1. Üzüntülü, bakımsız, durgun, tedirgin görüntü, 2. Sık sık ağlama, 3. Kolay kızma, bağırma ya da içe kapanma, 4. Kararsızlık, 5. Derslerde bozulma, 6. İlgi alanlarında azalma, zevk alamama, isteksizlik, 7. Dikkatsizlik, 8. Kendine saygı ve güvende azalma, 9. İştahta değişme, artma ya da azalma, kilo kaybı olmasa da gelişim dönemine göre beklenen kilo artışının olmayışı, 10. Uykusuzluk, 11. İntihar düşüncesi. Her ne kadar intihar riski yaşla birlikte artsa da, bu risk çok küçük çocuklarda bile vardır.
NE YAPMALIYIZ? Çocuğumuzu tanıyabilmeli, davranışlarındaki değişiklikleri anlayabilmeliyiz. Derslerindeki ani bozulma, arkadaş ilişkilerinde kopuşlar depresyon belirtisi olabilir. Eğer bir şüphemiz olursa, en kısa zamanda çocuk psikiyatristine gitmemiz gerekir. Tedavi, üç aşamada gelişir. Öncelikle ilaç tedavisine başlanır. Bir yandan da çocukla görüşmeler yapılır. Üçüncü ayak ise ailedir. Aileyle olan çalışmalar hem tedaviyi kolaylaştırır hem de depresyonun tekrarlamasını engellemede yardımcı olur. H Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı 24 Mayıs'ta Kemer Golf ve Coutry Club'da Bahar Alışveriş Şenliği düzenliyor. Saat 11.00-18.00 arası yapılacak alışverişin geliri otistik çocuklar için kullanılacak.
|