|
'İyi mizah yapmak çok zor bir iştir'
|
|
Erdem, filmlerinin "aslında ağır konuları insanların kafasına vurmadan, mizahın katkısıyla verdiğini" söylüyor. Gerçekten onun filmlerinde çok kendine özgü bir mizah anlayışı var. "İyi mizah çok zordur. Kaba komediye, parodiye kaçmadan... Bilmiyorum, bunu başardım mı? Ama deniyorum. Örneğin "Korkuyorum Anne"de öyle durumlar var ki: bir annenin koskoca oğluna 'sen hala altına işiyorsun' demesi, neredeyse trajik bir şey. Bunu ve benzeri şeyleri belli bir mizahın içine oturtmaya çalıştım. Onun içindir ki, senaryolarım için çok uğraşırım: aylarca, bazen yıllarca. Ve ancak istediğim kıvama gelince çekmeye başlarım." Reha Erdem, komedi alanında sinemamızda ustası olmadığını söylüyor. Onu etkileyen başlıca yönetmenimiz ise Metin Erksan olmuş. Dünya sinemasından Fransız Jacques Tati'nin komedi anlayışını seviyor. 60'lara dek olan klasik Amerikan sinemasını da: Howard Hawks, Mankiewicz, Otto Preminger, Jean Renoir'ın Amerikan dönemi, vs. "Ve elbette Hitchcock. Onun herhangi bir filminin plastik özellikleri karşısında hayran olmamak imkansızdır." Tüm bunları Paris'teki sinema eğitimine ve Sinematek'te sürekli izlediği klasik dönem filmlerine bağlıyor: "Büyük bir açlığım vardı. Günde 5 filme kadar izlerdim. Türkiye'de hiç görmediğimiz filmlerdi bunlar."
|