|
|
Duraktan kaçırıp tecavüz ettiler
S.A öğleden sonra Fındıkzade'de otobüs bekliyordu. Tanımadığı bir adam kendisine adıyla seslendi. Genç kız ona doğru dönünce zorla bir arabaya bindirip bayılttılar. Ayıldığında gözleri bağlı, çıplaktı... Salıverildiğinde 3 saat yürüyüp kurtuldu.
S.A. aslen Tuncelili, Sivas'ta büyümüş, şimdi İstanbul'da Ekin Sanat Merkezi'nin çalışmalarına katılıyor. S., bir akşamüzeri Fındıkzade Yusufpaşa durağında otobüs beklerken bir adam yanına yaklaşıyor ve S. sen misin?' diyor. Sonrası bir kabus...
- O günü anlatır mısın? - Fındıkzade'den İkitelli'ye gitmek için Yusufpaşa durağına, karşıya geçtim. Fazla sürmedi. İki üç dakika sonra biri geldi arkamdan sırtıma dokunup, 'S. sen misin?' dedi. Döndüm, 'benim,' dedim. 'Bir dakika bakar mısın?' dedi. İleriye doğru yürümeye başladı. Durak da yoğun olduğu için ben de ileriye doğru yürüdüm, bir şey soracaklar diye düşündüm. Bir iki adım attık, durağı geçtik, ben kolundan çekiştirdim, 'ne oldu?' dedim. 'Arabaya bakarsan görürsün,' dedi. Beyaz bir araba var. Renault 19 tipli camları koyu renk olanlardan. Eğildim, olayı anlamak için arabaya baktım. Arabanın arka kapısı açıktı. O esnada içeriden biri kollarımdan saçlarımdan çekerek, dışarıdaki de arkamdan iterek ben arabaya bindirdiler. Tam olarak binemeden araba hızla hareket etti. O sırada duraktan bir kadının, 'kızı kaçırıyorlar,' dediğini duydum. Sonra arabada birkaç saniye arbede yaşandı. Sonra bayılttılar beni. Uyandığımda çırılçıplaktım, bacaklarımda yapışkan bir sıvı elime geldi. Tekmeler, tokatlar ve hakaretler başladı.
-Uyandığında nasıl bir yerdeydin? - Uyandığımda gözüm kapalıydı. Nasıl bir yer olduğunu göremedim. -
- Yüzlerini gördün mü hiç? - Beni çağıran kişiyi gayet net gördüm. Arabaya bindirilme esnasında da şoför koltuğunda oturanı ve beni çekeni gördüm. Üç kişilerdi. Zaten Adli Tıp raporundan sonra fotoğraf teşhisi için işlemde bulunduk.
- Ne kadar sürdü bu? - Kaçırıldığım saatler 16.30 sıralarıydı. Bırakıldığım saatler de 21.30 civarıydı. Yaklaşık beş buçuk saat sürdü.
- Kendine geldiğinde neler oldu? - Ayıldığımda vücudumu filan yokladım, bağırdım filan, 'kimsiniz siz, ne istiyorsunuz,' gibi bir şeyler söyledim. Onların da bana tehditleri oldu. Bana durakta seslenen kişi konuşuyordu hep. Başka hiç kimsenin sesini duymadım. 'Sana göstereceğiz, hepinize göstereceğiz, git yap bakalım yapabiliyor musun devrimci sanatını,' gibi şeyler söylüyordu o adam. Cinsel içerikli küfürler ve hakaretler ediyordu. Devamlı bizi ensende hissedeceksin' diyordu. Bunlar bırakılmama kadar devam etti.
- Sonra ne oldu? Nasıl bıraktılar seni? - Sonra arabaya bindirildim. Yaklaşık yarım saat arabayla yol aldık. İki kere sağ yaptı araba hatırladığım kadarıyla. Yenibosna Çobançeşme durağının yakınlarında arabadan atıldım.
- Ne yaptın sonra? - Kafamdaki çuval gibi şeyi çıkardım önce. Irak görüntülerinde gördüğümüz beyaz çuval gibi şeyler vardı ya, onun siyah renkte olanı vardı başımda. Elbiselerimi filan silkeledim. Kendime gelmeye, şoku atlatmaya çalışıyordum. Etrafıma bakınıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım.
- Bildiğin bir yer miydi? - Evet. Çobançeşme durağının arkasında ağaçlık vardır. O tarafa doğru atmışlardı. İlk önce caddenin farkında değildim. Korktum. Nerede olduğumu anlamadım. Ağaçlığı görünce oturup bir düşünmek istedim, kendimi toplamak istedim, neredeyim ben diye. Ama sonra kafamı çevirip caddeyi, BP istasyonunu görünce, görünce, rahatladım. Bulurum ben yolumu diye düşündüm. Sonra üç saat boyunca yürüdüm. İkitelli'ye gittim. Sanat Merkezi'nden bir arkadaşımı çağırdım.
Ayºe DÜZKAN
|