|
|
|
|
|
Güçler birleşmeli
|
|
G.Saray camiasının önde gelenleri çok adaylı bir seçim istemiyor. Yalman'ın olgun ve ılımlı tavrıyla, Canaydın'ın hırslı ve güçlü yapısının buluşmasıyla sorunların çözüleceğine inanılıyor.
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın'ı hastanede ziyaret ettiğimde bana şöyle demişti: "Okulda başarılı bir öğrenciydim. Mutlu bir evlilik yaptım. İş hayatında başarılı oldum. Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren'in yönetimlerinde görev aldım, şampiyonluklar yaşadım. G.Saray'a büyük hizmetlerde bulunmak için başkan oldum. Ancak sportif başarılar konusunda yüzüm gülmedi. Şanssızlığıma isyan ediyorum."
FAZLA ADAY ZARAR VERİR Bugün, Galatasaray camiası Canaydın'ın göreve devam edip etmemesini tartışıyor. Canaydın, çevresine "İki yıl daha hizmet etmek istiyorum. Galatasaray'a borcum var" diyor. Yakın çevresi ise başkana yeniden aday olmaması konusunda baskı yapıyor. Mali Kongre öncesi başkan adaylığını ilk açıklayan Alp Yalman oldu. Her salı Ertekin'in Ortaköy'deki yerinde düzenlenen yemekte Yalman, "Yarıştan çekilmeyeceğim" dedi. Görünüşte 25 Mart'ta başkan adayları bir hayli fazla olacak. Ancak, camianın ileri gelenleri "Çok adaylı bir seçim Galatasaray'a zarar verir" düşüncesiyle Alp Yalman ile Özhan Canaydın'ın güçlerini birleştirmesini öneriyor. Canaydın ilk başkanlık dönemi öncesi Yalman'a "Bilgi birikimine ihtiyacım var. Yönetimimde görev alır mısın?" diye teklif yapmış, Yalman da "Galatasaray'da görev alınmaz verilir" felsefesi doğrultusunda hareket edip Canaydın'ın ricasını kırmamıştı.
GÜÇLÜ LİSTE AYAĞA KALDIRIR Camia son 4 yılın bu bilgi birikiminin Canaydın'da yoğunlaştığına inanıyor. Bu kez Yalman'ın Canaydın'a ihtiyacı olacağını düşünüyor ve bu iki gücün birleşmesi konusunda yoğun çaba sarfediyor. Yalman'ın olgun ve ılımlı tavrıyla Canaydın'ın hırslı ve güçlü tavrının birleşmesiyle akılcı bir yönetim oluşacağı vurgulanıyor. Yalman ile Canaydın'ın birlikte hazırlayacakları güçlü bir listenin Galatasaray'ı ayağa kaldıracağı konuşuluyor. G.Saraylılar, çok adaylı bir seçimin istenilmeyen sonuçlar doğuracağı endişesini de yaşıyor. Özellikle, Ünal Aysal baskısıyla oluşacak bir yönetimin özgürlüğünün tartışılacağı vurgulanıyor ve bu tür oluşuma sıcak bakılmıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|