|
|
|
|
|
|
Ne zamanaşımı, ne af, istediğim beraat
Başsavcı Ok, Mesut Yılmaz'ın suçunu 'görevi kötüye kullanma' diye niteleyip davanın zamanaşımından düşmesini istedi. Yılmaz ise "Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, Yüce Divan'da görülen Türkbank ihalesi davasında, eski başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'le ilgili suçu 'görevi kötüye kullanma' olarak tanımladı ve bu suçun da zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın düşmesini istedi. Başsavcı'nın mütalaasından memnun olmayan Yılmaz, "Suçsuzluğumun kanıtlanmasını istiyorum" dedi. Yılmaz ve Taner'in 1988'deki Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla yargılandıkları Yüce Divan'da, dün Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. İhale sürecinde Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı ve Sedat Peker arasındaki konuşmaları hatırlatan Başsavcı Ok, Yılmaz ve Taner'in suçunun "ihaleye fesat karıştırmak" değil, "görevi kötüye kullanmak" olduğunu iddia etti. "Görevi kötüye kullanma" suçunda ise zamanaşımının 5 yıl olduğunu hatırlatan Ok, ihalenin 1998 yılında yapıldığını hatırlatarak, "Davanın düşürülmesi gerekir" dedi.
FESAT DEĞİL, YALAN Yılmaz ve Taner'in ihale sürecindeki bütün ilişkileri başından beri bilmelerine rağmen ihalenin iptal edilmesi yönünde bir tavır sergilemediklerinin, Çakıcı-Yiğit konuşmasına ilişkin kaset kamuoyuna açıklandıktan sonra harekete geçtiklerini iddia eden Başsavcı, şöyle devam etti: "Sanıklar koalisyonun bir kanadının (DSP) ihalenin iptaline ilişkin kararına rağmen hiçbir girişimde bulunmamışlar, kaset açıklanana kadar sessiz kalmışlardır. İhalenin iptalinde sanıkların özgür iradesi değil, hükümetin bir kanadının baskısı ve kasetin kamuoyuna açıklanmasıetkili olmuştur." Başsavcı, "ihaleye fesat karıştırma" suçundan yargılanmakta olan Yılmaz ve Yiğit'in suçunu, "görevi kötüye kullanma" olarak tanımlarken "hile" ifadesine dikkat çekti. Yeni TCK'ya göre "ihaleye fesat karıştırma" suçunun oluşabilmesi için "sanığın hile yapması" gerektiğini kaydeden Başsavcı, "Ancak sergilenişi ile mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldıran basit bir yalan, hile sayılmamalıdır" dedi.
"SAVCI ETKİLENDİ" Başsavcı'nın "dava zamanaşımından düşsün" görüşü, Yılmaz'ı memnun etmedi. Yüce Divan'da beraat etmek isteyen Yılmaz, yakın çevresiyle yaptığı ilk değerlendirmede, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine taraftar olmadığını ve suçsuzluğunun yargılanma sonucu beraat ile kanıtlanmasını istediğini söyledi. Yılmaz, 20 Nisan'da yapılacak duruşmada suçlamaları reddedecek ve "kamunun menfaatini korumak için Türkbank ihalesinde müdahil olduğunu" belirterek "Yargılanıp, beraat etmek istiyorum" diyecek. Başsavcı'nın mütalaasını, "Meclis Soruşturma Komisyonu'nun siyasi suçlamalarının hukuki şekle dönüştürülmesi" olarak niteleyen Yılmaz'ın hukukçu kurmayları da, "Afmış, ötelemeymiş, zaman aşımıymış bunların hiçbiri bizi ilgilendirmiyor. Savcının, siyasi kanaatten çok etkilenmiş olduğunu gördük. Suçlamaların hiçbirisi doğru değil" dediler. Yılmaz ve kurmayları, davanın zamanaşımı düşmesinin kamuoyunca yanlış değerlendirileceğini, muhalefet ve iktidarın bunu kullanmaya devam edeceğini de belirterek, "Dava zaman aşımından düşünce milletin ağzına sakız olur. Oysa ortada suç da yok" dediler.
Ersan ATAR - Osman AYDOĞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|