| |
|
|
Demirel: 28 Şubat, buzdağının ucu
Tarih 28 Şubat 1997. MGK'nın "tarihi toplantısı" başladı. Gündem "malum." 9 yıl sonra Demirel "o günü" anlatıyor: - Konu, devletin en zor konusu... Toplanan kurul, devletin bir Anayasal organı... Başka ülkelerde "harp kabinesi" denilen vasıfta bir kurul.
Süleyman Demirel: - Kurul üyeleri Cumhuriyet'in 2 temel niteliğinden laikliğe vaki saldırılardan rahatsız olan Türkiye'yi konuşuyorlar... Açık fikirle... Herkes düşüncesini söylüyor.
Demirel "MGK'nın işleyişi" üzerinde duruyor: - MGK'da kimse kimsenin amiri değil... Oraya katılanların 2 şapkası var... Birincisi, o kurul dışındaki görevi... İkincisi, o kuruldaki görevi... Sen, ben ayrımı yok.
- Sayın Demirel... 28 Şubat'taki toplantı nasıl geçti? - Herkes düşüncesini söyledi... İşte sorun şudur... Laikliği ihlal eden birtakım olaylar var... Çare aranması lazım... Kamuoyu rahatsız... En ileri derecede serbest bir toplantı... Kimse birbirinden çekinmeden, birbirinin etkisi altında kalmadan, devletin kendisine verdiği görevi yerine getiriyor.
Demirel'e göre o toplantıda herkes "aklının ve vicdanının etkisindeydi." Yine Demirel'e göre "devletin işleyişinde örnek alınabilecek bir toplantıydı."
Demirel: - 28 Şubat toplantısı ve bu toplantıda alınan kararlar bir "uç"tur. - Yani? - Bir buzdağının ucudur. - Biraz açar mısınız? - Esas olan bunun altındadır... Asıl olay, yüzyıllarca İslami esaslarla yönetilmiş bir toplumun, bir büyük devrimle din ve devlet işlerini ayırması ve bundan doğan sıkıntılardır.
Demirel: - Konu Cumhuriyet'in, İslam'la bağdaşıp, bağdaşmadığı... Barışık olup, olmadığı... Bu tartışmalar Cumhuriyet kurulurken çok yapıldı... Bugün hala yapılıyor.
Demirel "bugün 2 zihniyet var" diyor. Birincisi: - Cumhuriyet, İslam'la barışık değil... Öyleyse İslami kaideler ve şeriat düzeni geçerli olsun. İkincisi: - Hayır, barışık... Din ile devlet işleri ayrı... Türkiye, İslam'ı en iyi uygulayan ülke.
Demirel: - Öyle önemli bir konu ki bu... Avrupa bu meseleyi halletmiş.
|