Golü kaçıran futbolcuya ateş
Türk futbolcusunun statüsünü kazandığı parayı harcama biçimi belirler. Transferde alınan ilk para ile pahalı bir araba alınır. Sonra bir manken sevgili bulunur. Daha sonra da Laila gibi eğlence merkezlerine gidilir. Burada paparazzilere yakalanmak piyasalarını artırır. Elbette küçük bir ceza parası ödenir. Bu kadarı da olsun canım. Oysa daha dün Türk futbolcusunun yaşam biçimi, pavyonlardan ileri gidemezdi. Üstelik pavyonun en güzel dansözü ile yaşanan yasak aşk o zamanın paparazzileri için bir gecelik haberden öte uzun bir aşk masalına dönüşürdü. O dönemin en ünlü oyuncusu kaleci Varol Ürkmez, her gece bir pavyonda nişan töreni yapardı. İnanır mısınız bilmem... Hani o ünlü sanatçı Fatma Girik var ya... İşte o büyük sanatçı, kaleci Varol ile yaşadığı bir aşk hikayesinin finalinde bir pavyonda nişanlanmışlardı. Futbol dünyasında en büyük aşk Dansöz Zennube ile Adanalı futbolcu Özden arasında yaşanmıştır. Öyle bir aşk ki!... Bu aşkın sonu elbette bir peri masalı gibi bitmedi ama Adanalı Özden'in futbol yaşamı günümüze uygun bitti. Adana'dan kaçıp Samsun'a gelen Özden, bir Fenerbahçe maçı sonrasında yine pavyonda efkar dağıtıyordu. O gün mükemmel oynamış ama boş kaleye golünü atamamıştı. O top gol olsaydı Samsunspor tarihinde ilk kez Fenerbahçe'yi yenmiş olacaktı. Taraftar öfkeli... Özden üzgün... İşte o gece pavyonda Özden'- in yanına gelen bir futbol fanatiği sordu: "O golü hangi ayağınla kaçırdın?" Özden, soruyu soranın yüzüne bile bakmadı. "İşte şu sol ayağım var ya. O ayağımla o golü kaçırdım." Soruyu soran sakin biçimde belindeki tabancayı çıkardı ve Özden'in gol kaçıran ayağına üç el ateş etti. Sonrasını anlatmaya gerek yok. Özden'in o gece futbol hayatı bitti. Futbol hayatı bittiği için de o gece popüler yaşamı da bitti. Sonrasında dramatik bir yaşam başladı. Sadece akıllarda kalan Dansöz Zennube'nin şarkısı... Bir de Özden'- in gariban yaşamı! İşte futbolun acımasız kuralı budur. Eğer popüler değilsen bir hiçsin... Günümüzde değişen tek şey pavyon güllerinin yerini mankenlerin almış olması. Hepsi bu.... Şu ayaklara ateş etme konusuna gelelim. Biliyorsunuz geçen hafta Türk futbolunun en seçkin ismi Trabzonspor'lu Fatih Tekke, silahlı kişiler tarafından kaçırıldı. Sonra da ayaklarının dibine birkaç el ateş edildi. Bir futbolcunun en korktuğu şey ayaklarından sakatlanmaktır. Bu bir anlamda bir yaşamın bitmesi demektir. İşte o duygular içinde Fatih Tekke, "Abdes alayım iki rekat namaz kılayım sonra da benim kafama kurşunları sıkın" dedi. Yani sakat ayakla yaşamak, ölmek demekti. Fatih Tekke bilmeden böyle davrandı. Bu bir bilinç altına yerleşmiş futbolcunun ayaklarını yitirme refleksiydi.
|