AB ülkeleri yenilenebilir enerjiye özellikle rüzgâra yüklenirken, Türkiye'de rüzgâr projeleri çantalarda kaldı. Projeler yatırıma dönüşmedi, bu sırada rüzgârcılar da birbirine girdi.
Türkiye yeniden nükleer enerjiyi tartışırken, Avrupa ülkeleri yönünü net olarak yenilenebilir kaynaklara çevirdi. 2005 yılında AB ülkeleri sadece yaklaşık 6 bin megavat gücünde rüzgar santrali yaparken, rüzgar ülkesi olarak bilinen Türkiye'de yatırımcıların projeleri "çantadan" çıkamadı. İki yıl önce yağmur gibi Enerji Piyasasını Düzenleme Kurumu (EPDK) lisans alarak rüzgar santrali kuracağını beyan eden yatırımcıların çoğunun süresi mayıs ayında bitiyor. EPDK'dan bu dönemde alınan lisansın toplam değeri 1454 mw düzeyinde. Lisans başvurusu yapan 39 projeden gerçekleşenlerin sayısı bir-ikiyi geçmeyince EPDK'da durumdan rahatsız olduğunu yatırımcılara hissettirdi. Bu sırada rüzgarcılar da birbirine düştü. Rüzgar Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği (RESSİAD) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ültanır, yerli enerji kaynaklarının ve özellikle çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının önü açılmazsa Türkiye'yi karanlık günlerin bekleyeceğini işaret ederek, "Bugünlerde herkes nükleer santralden söz ediliyor. Bizler nükleere karşı değiliz. Ancak onlara sağlanan kolaylıklar bize de sağlansın. Üstelik bugün yapıyoruz deseniz nükleer santralin 7-8 yıldan önce devreye girmesi mümkün değil. Türkiye'yi 2008-2010 yıllarında beklenen elektrik sıkıntısından yerli ve yenilenebilir kaynaklar kurtarabilir" derken bu sırada neden rüzgar santrallerinin kurulamadığı ile ilgili ise şu yorumu yaptı: "Biz daha önce de söylemiştik. Yenilenebilir Enerji Yasası çıkmadan önce 'Bunlar gerçek yatırımcı değil, proje ticareti yapmaya çalışıyor' diye uyarmıştık. Dediğimiz çıktı. Çünkü bunlar yasadaki fiyatı beğenmiyorlar. Pahalı elektrik satamayacaklarını için projelerini de kimseye satamadılar. EPDK'nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı rüzgar enerjisi ile ilgili ilerleme raporunda sadece bizim bir üyemiz olan Bares Elektrik'in 30 mw'lık
santrali kurduğu görülüyor."
FİYAT BELİRSİZ İDDİASI İşte Ültanır'ın bu yorumlarına karşılık Rüzgar Enerji Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) Başkanı Selahattin Baysal'da sert bir çıkışta bulunarak, Ültanır Hoca'nın yatırıma uzak biri olduğunu belirtti. Baysal aralarında Polat, Akça, Enda gibi şirketlerin de bulunduğu yatırımcıların çantacı olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını belirterek, "Peki neden yatırımlar hayata geçmiyor derseniz bunun iki nedeni var. Birincisi kanunda fiyatla ilgili olarak 'Türkiye ortalaması' gibi belirsiz bir fiyata endekslendik. İkinci olarak da fiyat Türk Lirası olarak tanımlandı. Böyle olunca da şirketlerimiz finansör bulmakta zorlanıyor" dedi.
ÖMER BAĞCI'DAN İTİRAZ VAR Rüzgar sancılı ilerlerken hidroelektrik santrallerde de EPDK dün 24'üncü ihaleye çıkarak DSİ'nin elindeki projelerden birini daha özel sektöre verdi. Osmaniye'deki Ceyhan Hidroelektrik Santarili'nin projesinin ihalesi Nurol ve Özaltın'ların ortak olarak yer aldığı Enova'da kaldı. 30 megavat gücündeki santralin yatırım maliyeti ise 60 milyon doları bulacak. Ancak bu sırada daha önce de Atasay Kuyumculuk'un patronu Cihan Kamer ile ortaklığı basına yansıyan Bereket Enerji'nin patronu Ömer Bağcı'dan bir uyarı mektubu geldi. Söz konusu projenin yapımının kendilerine ait olduğunu öne süren Bereket Enerji, DSİ ile bu santralin yapımı konusunda anlaşmaya varmışken yeniden ihaleye çıkmasının hukuksuzluk olduğunu kaydederek, halen devam eden bir dava olduğuna da işaret etti. Bugüne kadar DSİ'nin 750 megavatlık hidroelektrik santralini ihale ile özel sektöre verilmesinin ardından dün gece özel sektör yatırımcıları, DSİ ve EPDK yetkilileri bir araya gelerek ortaya çıkan olumsuzlukları masaya yatırdığı da öğrenildi.