|
|
|
|
|
|
Diyanet'ten itidal çağrısı
Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlerin yayımlanması ile ilgili yaşanangerilim konusunda ''itidal'' çağrısı yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ''son günlerde önce bir Danimarka gazetesinde, ardından bazı Batı ülkelerinin gazetelerinde yer alan ve bütün dünya kamuoyunu etkileyen Hazreti Peygamberin sözde karikatürüyle ilgili gelişmelerin derin bir üzüntüyle izlendiği'' ifade edildi.
Açıklamada, ''Yüce Rabbimizin, 'Biz peygamberler arasında ayırım yapmayız' mesajını
bir Miraç hediyesi olarak insanlığa getiren İslam Peygamberiyle ilgili hakaret içeren karikatürler, sadece biz Müslümanları değil, inanca ve insana saygı gösteren insanlığı, barış ve huzur endişesi taşıyan sağduyulu bütün insanları derinden üzmüştür'' denildi.
Çağımızda toplumların barış ve huzur içinde yaşayabilmeleri için insan haklarına saygıya ve bunun ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen din ve vicdan özgürlüğüne ihtiyaç bulunduğu belirtilen açıklamada, bütün inançlara ve dini değerlere saygı göstermenin, din ve vicdan özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu kaydedildi.Din, vicdan ve ifade özgürlüğünün hiçbir zaman başka inançlara hakaret etmeyi mazur kılmayacağı ifade edilen açıklamada, başka inançlara saygının, aslında insanın kendi inancına ve insanlığa saygının bir gereği olduğu kaydedildi.
Yurt içinde ve yurt dışında, gayrimüslim dini kurum ve liderlerin bu konuda yaptıkları açıklamalarla gösterdikleri hassasiyetten dolayı takdirlerin dile getirildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Sözde basın ve ifade özgürlüğü adına inanca, insana ve Rahmet Peygamberine hakaret içeren söz konusu karikatürler konusunda hassasiyet zaafı gösteren kişi, devlet ve toplulukların büyük bir yanılgı içinde olduklarını hatırlatmayı, yerine getirilmesi gereken tarihi bir vazife addediyoruz.
Bu tür yanlışları ifade ve basın özgürlüğü adına savunmak da, Müslümanların böyle bir saygısızlık karşısında tepkisiz kalmasını ve hoşgörülü davranmasını beklemek, üstelik İslam dünyasının bir hoşgörü sınavıyla karşı karşıya olduğunu ifade etmek de fevkalade üzücü ve kaygı verici tutumlardır.
Batılı siyaset ve devlet adamlarına, basın mensuplarına bu safhadadüşen görev, yanlışların birbirini izlemesine fırsat vermemek, gereklibasireti göstermek, gerilimi azaltıcı, ortak barışı güçlendirici adımlar atmaktır. Bu konuda haklı olarak tepki gösteren bütün dünya Müslümanlarını da Sevgili Peygamberimizin en büyük ahlaki mirası olan vakar ve itidale davet ediyoruz. Bu tür yanlışlara tepki gösterme adına şiddetebaşvurulması elbette tasvip edilemez. Tepkilerin makul ve meşru sınırlar içinde kalması gerilim ve ayrışmayı hedefleyen mihraklara fırsat verilmemesi açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|