|
|
Sezer'in veto gerekçeleri
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 15 yeni üniversite kurulmasına ilişkin 5447 sayılı yasayı kısmen iade gerekçesinde, rektör adaylarının Cumhurbaşkanı'na önerilmesinde yetkinin siyasal erkte değil, YÖK'te olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer iade gerekçesinde 5447 sayılı ''Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu, Yükseköğretim Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Telsiz Kanunu ile 78 ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''un geçici 1. maddesinin,
''Bu Kanunla kurulan üniversitelerin kurucu rektörleri iki yıl için, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakanın önereceği üç isim arasından Cumhurbaşkanınca atanır'' şeklinde düzenlendiğini anımsattı.
Anayasa'nın 130. maddesinin birinci fıkrasında üniversitelerin, çağdaş eğitim ve öğretim esaslarına dayanan düzen içinde ulusun ve ülkenin gereksinimine uygun insan gücü yetiştirmesi amacı ile eğitim, öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere, kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olacak, öğrenim ve öğretimin bu özgürlük ve güvence içinde yürütülmesini sağlayacak biçimde yasayla kurulacağının belirtildiğini ifade eden Sezer, yasaya bırakılan konuların ''bilimsel özerklik'' ilkesi göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerektiğinin vurgulandığını kaydetti.
''SİYASAL KARIŞMADAN UZAK TUTULMALI''
Sezer, üniversitelerin görev ve işlevinin niteliği, bilimsel ve akademik çalışma ve etkinliklerinin ağırlık ve önemi nedeniyle, her türlü dış etkilerden ve siyasal karışmalardan uzak tutulmasına ve bilimsel saygınlıklarının korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Üniversitelerin, akademik nitelikleri nedeniyle tüm çalışmalarında bilimsel ölçütleri göz önünde bulundurmak, nesnel ve yansız olmak zorunda olduğunun altını çizen Sezer, ''Bunu sağlamanın yolu ise yükseköğretim dışı kurumların, özellikle siyasal erkin, yönetimin herhangi bir evresinden başlayarak bilimsel çalışmaları etkileyecek tüm aşamalardan uzak durmasından geçmektedir'' dedi.
Anayasa koyucunun üniversiteleri bilimsel özerklik ve kamu tüzelkişiliği ile donatmasının, yükseköğrenime verilen önem ve değerin sonucu olduğunu ifade eden Sezer, rektör seçimi yetkisinin Cumhurbaşkanı'na verilmiş olmasının, üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yönetsel özerkliği de içerdiğini anlattığını kaydetti.
BİLİMSEL VE YÖNETSEL ÖZERKLİK
Sezer, şöyle devam etti: ''Çünkü bilimsel özerklik, belirli sınırlar içinde serbestçe karar alıp, bu kararları uygulayabilmeyi; başka bir deyişle, verilen görev alanı içinde kalmak koşuluyla, üniversite dışı yönetsel birimlerin ve siyasal erkin karışması olmadan, işleyişini kendisinin yönlendirebilmesini gerektirmektedir. Bilimsel özerklik, yönetsel özerkliği de içermektedir. Yönetsel özerklikle bilimsel özerklik birbirini tamamlamakta, yönetsel özerklik olmadan bilimsel özerklikten söz edilmesi anlamsız kalmaktadır.
Bu niteliği ile bilimsel ve yönetsel özerklik, üniversite yönetiminin karar alma sürecinde herhangi bir baskı, telkin ya da tavsiye ile etki altına alınmalarını önleyerek, yansız görev yapabilmelerini sağlamakta ve onlara görevlerini yürütebilecekleri bir hukuksal güven ortamı yaratmaktadır.''
Anayasa'nın 2. maddesinde tanımlanan ''hukuk devleti'' ilkesinin, ''hukuk güvenliği'' anlayışını yansıttığını anlatan Sezer, ''Hukuk güvenliği, kamu görevlileri yönünden önemli bir güvencedir. Bu güvence, yükseköğretimde çok önemli işleve sahip rektörlerin seçilme evresinde siyasal iktidarın karışmasına engel oluşturmaktadır'' dedi.
''ADAY ÖNERME YETKİSİ YÖK'TE''
Cumhurbaşkanı Sezer, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 13. maddesiyle rektör adaylarını belirleyip önerme yetkisinin YÖK'e verildiğine işaret etti. Sezer, 5447 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde, yeni kurulan üniversitelerde kurucu rektör adaylarının Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan'ca belirlenmesinin öngörülmesinin, üniversitelerin bilimsel ve yönetsel özerklikleriyle, Yükseköğretim Kurulu'nun Anayasa'da belirlenen görev ve yetkileriyle bağdaşmadığını, hizmetin gereğine ve kamu yararına uygun düşmediğini kaydetti.
Sezer, ''Kuşkusuz, kurucu rektör adaylarının belirlenmesinde, önceki yasalarda benzer düzenlemelerin yapılmış olması, incelenen Yasa'nın geçici 1. maddesinin hukuka ve Anayasa'ya uygunluğunu göstermemektedir'' dedi.
(AA)
|