|
|
|
|
|
|
'Kayıp' derneği kaybolmak üzere
Bugüne kadar kaybolmuş birçok kişinin bulunmasını sağlayan ve üç bine yakın kayıp ailesinin kayıtlı olduğu YAKAD maddi olarak zorda.
Akli dengesi bozuk olan oğlu Abdülhamit'in kaybolması üzerine İsmet Özbilici, Türkiye'nin birçok ilini dolaşarak oğlunun izini sürmeye başladı. İsmet Özbilici, gittiği her yerde kendisi gibi aynı kaderi paylaşan bir yakınını, bir arkadaşını keybetmiş olan insanlarla tanışmaya başladı. Kayıp insanların sayısı Türkiye'de azımsanmayacak kadar fazlaydı. Bu gerçeği Özbilici başına geldikten sonra anlayabilmişti. Bir şekilde kendi durumda olan insanları biraraya getirmeyi kafasına koyan Özbilici, 1994 yılında 25 civarında kayıp yakını ile birlikte Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği'ni (YAKAD) kurdu. Dernek çatısı altında buluşan aileler sadece kayıplarını aramakla yetinmediler. Çevrelerindeki herkese içlerine düştükleri durumu anlatmaya çalıştılar. Çünkü çevredeki insanlar da, yakınlarını kaybeden insanların yaşadıkları durumu bilemezlerdi. Bu nedenle ilk olarak acıyı göstermek istediler. Kimi zaman toplu halde evinden uzaklaşıp sokakta yatan bir kayıp gibi sokaklarda sabahladılar. Bazen yağmurun altında titrediler. Çünkü soğuku anlatmak yetmezdi. Titremeyi yaşamak ve göstermek gerekiyordu.
350 KAYIBI BULDULAR Derneğin kurucusu İsmet Özbilici 1999 yılında hayatını kaybedince derneğin bayrağını oğlu Zafer Özbilici aldı. 2005 yılına gelindiğinde derneğe kayıtlı üye sayısı 2 bin 500 kişiyi bulmuştu. Dernek kurulduğundan beri 350 kayıbı bularak aileleri ile buluşturulmuştu. Türkiye'de bürokrasi çarkında ezilen aile yakınları birbirleriyle kaynaşmaya bir kayıp bulunması için yapılacak herşeyi birbirleriye paylaşarak eksiksiz olarak yerine getirmeye başlamışlardı. Her kayıp yakınının kayıbını bulmak için yapmaya çalıştığı herşey bir diğeri için farklı bir eğitim, bir diğeri için ise tecrübe haline gelmişti. Dönemin tek kayıp yakınları derneği bir marka haline gelmişti. Valilikler, polisler, belediyeler, medya bu dernekle işbirliği içerisinde etkinlikler yapmaya başlamış ve kısa sürede kayıplara ulaşılmıştı. Dernek, hiçbir devlet kurumunda olmayan bir işlevi daha yerine getirmeye başlamıştı. Umut kapısı olan YAKAD'a gelen insanlar kendilerini dinleyen ve yaşadıklarını çok iyi anlayan insanlarla karşılaşmıştı. Bir anlamdada rehabilite oluyorlardı.
OTOBÜSÜ TÜM DÜNYA TANIDI YAKAD gerçek anlamda tanıtımını ise 1996 yılında hayata geçirdikleri Umut otobüsü projesiyle yaptı. Kiraladıkları bir küçük otobüse kayıpların resimlerini yapıştırarak Anadolu yollarına düştüler. Bu proje medyanın dikkatini çekti ve ses getirdi. Dünyaca ünlü yabancı ajanslar Umut otobüsünü tüm dünyaya tanıttılar. Bu sayede YAKAD bir anlamda dünyüyü da açılmış oldu. Birçok ülkede birçok farklı dinden insan kayıpların bulunması için dua bile ettiler. Umut Otobüsü AB içinde bir örnek proje oldu ve benzer projeleri kendileri içinde istediler.
Murat KEKLİKÇİ - İSTANBUL / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|